Yumuşak doku Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Ayrıca yumuşak doku buldum.
Yumuşak doku yok, toksikoloji raporu yok.
Sarkan yumuşak doku yok.
Yumuşak doku görünümünde bu yoktu ki.
( squishing) Peki, yumuşak doku değil sadece bulunuyor.
Combinations with other parts of speech
Isimlerle kullanım
Zarflarla kullanım
Fiillerle kullanım
Parçalanmış diş, ağız içinden yumuşak doku;
Orada yumuşak doku vardır, hiç kemik yoktur.
İkinci kurbandan çıkan yumuşak doku örneği mi?
Çoklu yumuşak doku tümörü olabilir.
Bu, bir dinazordan elde edilen ilk yumuşak doku.
Ve kalan yumuşak doku, işe yaramaz, görünüyor.
Mezotelyoma dahil olmak üzere diğer yumuşak doku tümörleri;
Boğazdaki yumuşak doku başlamak için uygun bir yer.
Onlara aşırı güçlü müshil yumuşak doku genişletici verdim.
Evet, yumuşak doku yaralanması en Kötü olacak.
Cesedi alacağım. Görülmeye değer yumuşak doku var mı diye.
Ve kalan yumuşak doku, işe yaramaz, görünüyor.
Kömürleşmiş derinin altında saf kas ve yumuşak doku tabakası yatıyor.
Geniş çaplı yumuşak doku hasarı ve yüksek miktarda kemik kaybı var.
Eşsiz char-free ablasyon, buharlaştırma, eksizyon veya yumuşak doku kesisi.
Büyük oranda yumuşak doku zedelenmesi ve yüzünde kırıklar var.
Yıllık deneyim yararına kazanmak küçük hayvan yumuşak doku cerrahi.
Patolojik işlemde yumuşak doku ve lenf düğümleri de yer alabilir.
Anahtar noktalar Nekrotizan fasiit, ağırlıklı olarakbakteriyel olan, şiddetli, şiddetli ve ani bir yumuşak doku enfeksiyonudur.
Burası sözde yumuşak doku ama en az cildin kadar geçit vermiyor.
Yumuşak doku korunuyor çünkü dinozor kanındaki demir serbest radikal üretiyor ve bu radikaller çok reaktif.
Kemikteki yoğun yaralanma ve yumuşak doku enfeksiyonun derecesi sıkıntı yaratıyor.
Kurbanda aşırı miktarda yumuşak doku zedelenmesi…-… ve dil kemiğinde çatlaklar vardı.
Montanada bir T-Rexin fosillerinde bulunan yumuşak doku kalıntıları dinozorlarla günümüz kuşları arasındaki bağı göstermektedir.
Kategoriler АIV, БIV ve ВIV- kemiklerin ezilmesi, geniş yumuşak doku alanlarının tahrip edilmesi ve büyük damarlara zarar veren açık kırıklar.