Zamanla Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Zamanla iyileşiyor.
Geleneklerin çoğu zamanla yıpranır.
Zamanla ilgili soruyu sordunuz.
Yaş üstü herkes zamanla hem yüzünde hem de vücudunda.
Zamanla yine beni hatirlayacaksin.
Combinations with other parts of speech
Isimlerle kullanım
Zarflarla kullanım
mükemmel zamanlamakötü zamanlamason zamanlartüm zamanlardiğer zamanlarilk zamanlardoğru zamanlamamutlu zamanlar
Daha
Fiillerle kullanım
Yaygın, iyi huylu mol zamanla aynı görünüyor.
Zamanla bazı şeyler değişir.
Yahudi aleyhtarlığı hususundaki kanaatim de zamanla değişti.
Lakin zamanla her yetenek körlenir.
Gadreelin senin bedeninde olduğu zamanla ilgili bir şeyler sormak istiyorum.
Zamanla eski oyuncular çıkartıldı.
Bu dava zamanla bitip gidecek.
Zamanla biri diğerinin içine karıştı.
Belki, zamanla, bunu da çözerim.
Zamanla filizlenecek ve meyve verecektir.
Zor gelir ama zamanla güçlerini yitirmeye başlarlar.
Zamanla Rusyanın doğal gaz sektöründeki tekeli olmuştur.
Tahmin edeyim, zamanlaması Donovanın jüriye girdiği zamanla aynı.
Zamanla göğüs kanserinden ölüm oranına bir bakın.
Baban zamanla iyi olabilir… dedim.
Ama zamanla ona iyi gelebileceğini düşünmeye başladım.
Ancak zamanla ısıtıcımız Güneş, düşmanımız olacak.
Zamanla yeni Başmelekler oluşturacaksın ve tüm bunlar unutulacak.
Zamanla cevaplanacak bir soru ama önce kararını vermek zorundasın.
Zamanla insanlar, kendilerini ve bu güzel dünyayı, yok edecekler.
Zamanla, yetenekleriniz lazım olabilir, o zaman hazır olmalısınız.
Zamanla yükseldi yani sen de zamanla yükselip olabilirsin, değil mi?
İşçiler zamanla daha iyi çalışma koşulları elde etmek için birleşerek örgütlendiler.
Ve şimdide zamanla akciğer kanseri olan kadınların ölüm oranlarına bir bakın.
Zamanla senin de Kehanetler Sarayının değerini benim kadar bilmeyi öğreneceğinden eminim.