What is the translation of " A CODE " in Turkish?

• kod
• bir kod
• şifre
• bir kural
• alarm
• prensibi
• bir koda
• bir kanun
• kod alarmı
• bir prensibi
• parolam
• bir düsturun
• bir şifre mi
• şifre mu
• kanunlar

Examples of using A code in English and their translations into Turkish

We have a code red.
Kırmızı alarm verildi.

It's not even really a code.
Gerçek bir kural bile sayılmaz.

We have a code, sir.
Bir koda sahibiz, efendim.

A man's gotta have a code.
Bir adamın prensibi olmalı.

There's a code, Madeline.
Bir kural var, Madeline.

Right, there's a code.
Haklısın, bir kural var.

Lucky had a code, all right?
Luckynin prensibi vardı, tamam mı?

A man's got to have a code.
Bir adamın prensibi olmalı.

That's not a code. Love wins.
Bu bir kural değil, kartpostal lafı. Sevgi kazanır.

The Bruce I knew had a code.
Benim tanıdığım Bruceun bir prensibi vardı.

This is CO 3. We have a code blue in the yard.
Burası CO 3 Bahçede mavi kod alarmı var.

Hey, a man's gotta have a code.
Hey, bir erkeğin prensibi olmalı.

Sir, there's a Code Blue in containment cell 19.
Efendim, karantina hücresi 19da mavi kod alarmı var.

It's an emergency! A Code Red!
Kırmızı alarm! Acil durum!

We're in a code red, do you understand what that means?
Kırmızı alarm durumundayız, bu ne demek biliyor musun?

No. We have a code, sir.
Bir koda sahibiz, efendim.- Hayır.

Even if you hate a guy, it's, you know, like a code.
Nefret etsen bile bir kural gibidir bu.

Technically not a code violation.
Teknik olarak bir kural ihlali yok.

A code that is in the possession of one man and one man alone.
O şifre tek bir adamın elinde ve yanlız bir adamın.

Am I gonna have to give you a code red?
Kırmızı alarm vermem mi gerekiyor?

He was a cryptographer, a code breaker… when he was in his 20s.
Bir şifreciymiş… şifre kırıcı… 20li yaşlarındayken.

Love wins. That's not a code.
Bu bir kural değil, kartpostal lafı. Sevgi kazanır.

Cyper has been located. A Code Red! The deviant cyborg.
Kırmızı alarm! Sapkın robot… Cyperın yeri saptandı.

Maybe a code. There's something David thought you would understand.
Belki şifre Davidin senin anlayacağını düşündüğü bir şeydir.

Isn't it some sort of a code they use?
Bir tür şifre kullanıyorlar değil mi?

Private Santiago betrayed a code we believe in very deeply.
Inandığımız bir koda ihanet etmişti. Er Santiago derin duygularla.

Security. Security. We got a Code Black!
Güvenlik, güvenlik. Siyah kod alarmı var!

Life is a kind of a code, isn't it?
Hayat da bir çeşit şifre, değil mi?

You think perhaps Rahman saved it up on a code clerk's salary?
Belki Rahmanın bunu şifre katipliği maaşından biriktirdiğini düşünüyorsunuz?

Maybe there was some kind of a code or a pattern.
Belki de bir çeşit şifre ya da şablon falan vardır.