What is the translation of " CAN EXPLAIN EVERYTHING " in Turkish?

• her şeyi açıklayabilirim

Examples of using Can explain everything in English and their translations into Turkish

I-I can explain everything.
Her şeyi açıklayabilirim.

The gentleman here can explain everything.
Her şeyi açıklayabilir. Amirim burada.

I can explain everything.
Sana her şeyi açıklayacağım.

This gentleman can explain everything.
Bu beyefendi her şeyi açıklayacaktır.

I can explain everything.
Ben her şeyi açıklayabilirim.

I'm sure that Roy can explain everything.
Royun size her şeyi açıklayacağından eminim.

I can explain everything.
Sana her şeyi açıklayabilirim.

If you would just listen, we can explain everything.
Bizi dinleyebilirsen her şeyi açıklayabiliriz.

I-I can explain everything.
Her- her şeyi açıklayabilirim.

Now we have this new witness who can explain everything.
Şimdi her şeyi açıklayabilecek yeni bir şahidimiz var.

Peter can explain everything.
Peter size her şeyi anlatabilir.

But when my people get here, they can explain everything.
Halkım buraya geldiğinde Ama onlar her şeyi açıklamak mümkün olacaktır.

I can explain everything to you.
Sana her şeyi açıklayabilirim.

Sweetheart, I can explain everything.
Canikom, sana her şeyi açıklayabilirim.

I can explain everything. Howard?
Howard? Ben… her şeyi açıklayabilirim.

Honey, I can explain everything.
Canikom, sana her şeyi anlatacağım.

I can explain everything. Listen… let me go.
Bırakın beni. Her şeyi açıklayabilirim.

The aunt can explain everything.
Teyzesi size her şeyi açıklayabilir.

I can explain everything.
Bırakın beni. Her şeyi açıklayabilirim.

Mr Leclair can explain everything.
Bay Leclair her şeyi açıklayabilir.

I can explain everything.
Her şeyi açıklayabilirim.- Bende açıklayabilirim.

Howard? I… I can explain everything.
Howard? Ben… her şeyi açıklayabilirim.

I can explain everything. It's not possible.
Ben Evelyn. Korkma… Her şeyi açıklayabilirim.

Mr. Leclair can explain everything. Sit down.
Bay Leclair her şeyi açıklayabilir. Oturun.

Jos, I can explain everything.
Jos, ben her şeyi açıklayabilirim.

I can… I can explain everything.- Oh, hey.
Hey. Ben… Her şeyi açıklayabilirim.

Mr. Leclair can explain everything. Sit down.
Oturun. Bay Leclair her şeyi açıklayabilir.

You mean to say you can explain everything that's gone on over there, and is still going on?
Yani orada olup biten ve olmaya devam eden her şeyi açıklayabilir misin?

I could explain everything to you.
Sana her şeyi açıklayabilirim.

He said you could explain everything.
Sizin her şeyi açıklayabileceğinizi söyledi.