What is the translation of " CHECK THE LIST " in Turkish?

• listeye bak
• listeyi kontrol et

Examples of using Check the list in English and their translations into Turkish

Check the list.
Listeye bak.

I will check the list.
Listeye bakarım.

Check the list.
Şu listeye bak.

I will check the list.
Listeye bakayım.

Check the list, Kelly.
Listeye bak Kelly.

I will check the list.
Listeyi kontrol edeceğim.

Check the list first.
Önce listeyi bir kontrol et.

Homeland Security.- Check the list.
Listeye bak, İçişleri Güvenlik.

Check the list coding system.
Yoklama listesi programına bak.

Have her check the list.
Listenin sabıka kaydı kontrolünü yapsın.

Check the list. Homeland Security.
Listeye bak, İçişleri Güvenlik.

They're not there. Check the list again.
Listede yoklar.- Tekrar kontrol edin.

Okay, check the list. See if he's a subscriber?
Tamam, listeye bak bakalım üyemiz mi?

They're not there. Check the list again.
Tekrar kontrol edin.- Listede yoklar.

Check the list.- I have checked the list..
Listeye bak.- Listeye baktım..

That's why I always say check the list' I made.
Bu yüzden hep Listeyi kontrol et derim.

Okay, check the list for both.
Tamam, ikisi için de listeyi kontrol et.

She's American. Would you check the list for me?
Listeye bakabilir misin acaba? Karım Amerikalı?

Check the list.- I have checked the list..
Listeye baktım.- Listeye bak..

If you give me your name, I will check the list tomorrow.
İsmini söylersen yarın listeden kontrol ederim.

I will check the list, but I don't remember any email.
Listeyi kontrol ederim, ama maili hiç hatırlamıyorum.

Go to each hospital and check the list of the wounded.
Her bir hastanelere gidin ve yaralılar listesini kontrol edin.

I check the list before they arrive and after you have dressed.
Onlar varmadan ben listeyi kontrol ettim ve sen giyindikten sonra.

I'm going there now, check the list of patients first.
Şimdi oraya geliyorum öncelikle hasta listelerini kontrol et.

Let me check the list of the people who are not going to the camp.
Kampa kayıt olmayanları görmek için listeyi kontrol edeceğim.

I would have to check the list but I'm pretty sure acting like a jealous girlfriend is against the rules.
Listeye bakmam lazım ama oldukça eminim ki kıskanç kız arkadaş gibi davranmak kurallara aykırıdır.

Tom checked the list.
Tom listeyi kontrol etti.

Tom checked the list to make sure he had everything.
Tom her şeyi aldığından emin olmak için listeyi kontrol etti.

That's why the Defense Security guys are always staking out Kimpo Airport, checking the list and picking out their victims.
İşte bu yüzden askeri istihbaratın elemanları Kimpo havaalanını sürekli gözetim altında tutarlar. Listeleri kontrol eder ve kurbanlarını seçerler.

So on the morning I visited, Eleanor came downstairs, poured herself a cup of coffee, sat in a reclining chair, and she sat there, kind of amiably talking to each of her children as one after the other they came downstairs, checked the list, made themselves breakfast, checked the list again, put the dishes in the dishwasher, rechecked the list, fed the pets or whatever chores they had, checked the list once more, gathered their belongings, and made their way to the bus.
Bir sabah onları ziyarete gittiğimde, Eleanor aşağıya indi, kendisine bir fincan kahve koydu, sallanan bir sandalyeye oturdu, ve otururken sıcak bir şekilde karşıladığı çocukları tek tek aşağıya indiler, listeyi gözden geçirdiler, kendilerine kahvaltı hazırladılar, listeyi tekrar gözden geçirdiler, tabakları bulaşık makinesine yerleştirdiler, yeniden listeyi incelediler, hayvanları beslediler ya da ne işleri varsa onu yaptılar, bir kez daha incelediler listeyi, eşyalarını topladılar ve otobüslerine doğru yola koyuldular.