What is the translation of " GET TO THE ELEVATOR " in Turkish?

• asansöre gidin
• asansöre binin
• asansöre gidelim
• asansöre ulaşabilir misin

Examples of using Get to the elevator in English and their translations into Turkish

Get to the elevator!
Asansöre binin!

Whispering Can you get to the elevator?
Asansöre ulaşabilir misin?

Get to the elevator!
Asansöre gidin!

Slowly. Let's just get to the elevator.
Asansöre gidelim.- Yavaşça.

Get to the elevator.
Asansöre binelim!

But the electricity? Get to the elevator.
Asansöre. Ama elektrik yok.

Get to the elevator.
Asansöre gidelim.

You need to try to get to the elevator shaft.
Asansör boşluğuna gitmeye çalışmalısınız.

Get to the elevator, sub level 1.
Asansöre gidin, 1.

Let's see if we can get this thing figured out by the time we get to the elevator.
Bakalım bu işi asansöre ulaşmadan çözebilecek miyiz?

Three. Get to the elevator.
Asansöre. Üç.

Let's see if we can get this thing figured out by the time we get to the elevator.
Bu işi asansöre ulaşmadan çözebilecek miyiz? Haydi ama, bakalım.

Three. Get to the elevator.
Üç. Asansöre.

Get to the elevator, sub level 1.
Asansöre gidin, 1. bodrum katı.

Three. Get to the elevator.
Asansöre gidelim. Üç.

Get to the elevator. But the electricity?
Asansöre. Ama elektrik yok?

Three. Get to the elevator.
Üç. Asansöre gidelim.

Now, get to the elevator and head down.
Şimdi, asansöre binin ve aşağı inin.

Can you get to the elevator?
Asansöre ulaşabilir misin?

Otis, get to the elevator and tell us what we're looking at.
Otis, asansöre geç ve sorunu bize anlat.

Roberto, get to the elevator.
Roberto, Asansörü durdur.

You get to the elevator. I'm gonna distract him.
Sen asansöre gideceksin, ben onun dikkatini dağıtacağım.

Can you get to the elevator?
Asansöre kadar yürüyebilir misin?

Well, get to the elevator if you can.
Pekala, eğer yapabilirseniz asansöre gidin.

Let's just get to the elevator. Slowly.
Asansöre gidelim.- Yavaşça.

You get to the elevator. This is the plan.
Plan şu, sen asansöre ulaşmaya çalış ben onları oyalarım.

Let me get to the elevator. Hold on.
Asansöre kadar gideyim. Bekle biraz.

You get to the elevator. This is the plan.
Plan şöyle. Sen asansöre gideceksin, ben onun dikkatini dağıtacağım.

By the time we get to the elevator. Let's see if we can get this thing figured out?
Bakalım bu işi asansöre ulaşmadan çözebilecek miyiz?

I got to the elevator to see Captain America taking Dana back to her room.
Ben asansöre binerken Kaptan Amerika Danayı odasına geri sokuyordu.