Examples of using Gitmeye in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Hemen gitmeye hazır ol.
Dediğim gibi ben Björnle gitmeye kararlıyım.
Eve gitmeye çalışıyordu.
İşe yarıyor gitmeye korkuyorsun.
Bir adım daha yaklaşmışızdır. Yani, umarım eve gitmeye.
Combinations with other parts of speech
Sandikta gitmeye hazir.
Anam adlı bir kızla tanışıp camiye gitmeye başladı.
Pekala, gitmeye hazır mısın?
Dediğim gibi ben Björnle gitmeye kararlıyım.
Toplantıya gitmeye karar verdi bu olanlardan sonra.
Yazın nehirde yüzmeye gitmeye alışkındık.
Sonra eve gitmeye yaklaştım ve babamla yüzleşemedim.
Ama… bizim gibi insanlar alışverişe gitmeye alışkın değiller.
Berkeleye gitmeye karar verdin?
Sonra özelleştirildi ve biz başka taraf gitmeye başladık.
Babylona gitmeye hazırız.
Henüz karar vermedim ama uçmayı trenle gitmeye tercih ederim.
Sabahları işe gitmeye alışkınsın.- Çok doğal.
İşte o zaman Güney Carolina, Clarendona gitmeye karar verdim.
Büyükbaba, gitmeye karar verdim.
Gitmeye başladım. New Yorka taşındım ve New York Film Akademisine.
Ama Darthmoutha gitmeye karar verdim.
Gitmeye başladım. New Yorka taşındım ve New York Film Akademisine.
Her gün bir hastaneye gitmeye nasıl dayanıyorsun?
Bu uzaya gitmeye eşdeğer yapabileceğiniz en yakın şey olmalı.
Neredeyiz bir baksana, Bağdata gitmeye alışmış olmalı!
İzinsiz bir göreve gitmeye evet diyecek tek kişi sensin.
Eğer istediğiniz buysa halk okuluna gitmeye başlayabilirsiniz!
İzinsiz bir göreve gitmeye evet diyecek tek kişi sensin.
Ayrıca dalgıçlar 90 metrenin altına gitmeye alışık değiller.