What is the translation of " LECTURE HALL " in Turkish?

• amfiye
• konferans salonuna

Examples of using Lecture hall in English and their translations into Turkish

Casey's lecture hall.
Caseyin ders verdiği bina.

Lecture hall? Guess again?
Yeniden tahmin et. Konferans salonu mu?

See you in the lecture hall.
Konferans salonunda görüşürüz.

The lecture hall's cool.
Konferans salonu çok güzel.

Right there in the lecture hall?
Orada, konuşma salonunda mı?

This isn't the lecture hall of med school, Bug. Exhale.
Nefes ver. Burası tıp fakültesinin dersliği değil böceğim.

Dr. Landry needs you back in the lecture hall.
Dr. Landry seni sınıfta bekliyor.

I believe the lecture hall is empty.
Sanırım Konuşma Salonu boş.

There are still no seats in the lecture hall.
Konferans salonunda hâlâ koltuk yok.

Who says? The lecture hall's cool.
Kim demiş? Konferans salonu çok güzel.

There are still no seats in the lecture hall.
Hala koltuk yok konferans salonunda.

You know, those lecture halls are so big and full of students.
Bilirsin, derslikler çok büyük ve öğrencilerle dolu.

I will be escorting you to the lecture hall.
Sizi konferans salonuna götürmeye geldim.

The lecture halls, the football fields where I became a man.
Konferans salonları beni bir erkek yapan futbol sahaları.

Hey, Simoleum building, lecture hall C, where is it?
Simoleum binası,'' C'' amfisi, nerede?

He's always at the back of starling's lecture hall.
O hep Starlingin konferans salonunun kapısının arkasında beklerdi.

I'm not sure a lecture hall would meet the acoustic requirements.
Bir konferans salonunun akustik ihtiyaçları karşılayabileceğinden emin değilim.

He could perform at a university lecture hall.
Üniversitenin konferans salonlarından birisinde söyleyebilir.

I'm not sure a lecture hall would meet the acoustic requirements.
Akustik ihtiyaçları karşılayabileceğinden emin değilim. Bir konferans salonunun.

There are a lot of witnesses who saw him at Cha Byeong-jun's lecture hall.
Onu Cha Byeong-junun amfisinde gören çok tanık var.

You wave your flag of justice around your lecture hall like some avenging angel.
Ders salonunun etrafında adalet bayrağı dalgalanıyorsun Bazı intikam meleği gibi.

Now, if you will excuse me, I would like to get Agents Fitz and Simmons settled into the lecture hall.
Şimdi müsaade ederseniz Ajan Fitz ve Simmonsın amfiye yerleşmesini ayarlamak isterim.

You walk across the quad of Trinity College into the lecture hall where you find your fellow classmate. Lord Byron.
Trinity Üniversitesinin avlusundan amfiye giriyorsunuz ve yakın sınıf arkadaşınız Lord Byronı buluyorsunuz.

The teacher did not permit the students to leave the lecture hall.
Öğretmen öğrencilerin konferans salonundan ayrılmasına izin vermedi.

When we think about learning, we often picture students in a classroom or lecture hall, books open on their desks, listening intently to a teacher or professor in the front of the room.
Öğrenme denildiğinde, sınıfta veya konferans salonunda masalarında kitapları açık dikkatlice bir öğretmen veya profesörü dinleyen öğrenciler aklımıza gelir.

I would like to get Agents Fitz and Simmons settled Now, if you will excuse me, into the lecture hall.
Şimdi müsaade ederseniz… Ajan Fitz ve Simmonsın amfiye yerleşmesini ayarlamak isterim.

He also joined a student club, Lese- und Redehalle der Deutschen Studenten(Reading and Lecture Hall of the German students), which organised literary events, readings and other activities.
Ayrıca edebi olayları, okumaları ve diğer faaliyetleri organize eden bir öğrenci kulübü olan Lese- und Redehalle der Deutschen Studentene( Alman öğrencilerinin Okuma ve Konferans Salonu) katıldı.

Son, I understand you got a PhD and a healthy sense of your own importance, but this isn't a college lecture hall.
Evladım, anlıyorum doktoran var ve sağlığına önem veriyorsun, ama burası okuldaki amfi değil.

After his death, the University of Texas named the John A. Wheeler Lecture Hall in his honor.
Ölümünden sonra Texas Üniversitesi Wheeler onuruna konferans salonuna John A. Wheeler Lecture Hall adını verdi.

The Biochemistry department canceled the final exam"after discovering honor student Sarah Emerson stole the test and vandalized the lecture hall in the science building.
Onur öğrencisi Sarah Emersonın soruları çalıp konferans salonuna zarar verdiği anlaşılınca biyo-kimya bölümü finali iptal etti.