What is the translation of " MULTIPLE " in Turkish?

• birden fazla
• birçok
• birkaç
• pek çok
• çok
• multiple
• birkaç kez
• çoğul
• çoklu
• sayıda
• çoktan
• sayısız

Examples of using Multiple in English and their translations into Turkish

I said multiple.
Birkaç kez dedim.

Multiple myeloma.
Multiple miyelom.

Stabbed multiple times.
Sayısız kere bıçaklanmış.

Multiple volume archive.
Çoğul birim arşivi.

I have got multiple myeloma.
Bende de multiple myeloma var.

Multiple endocrine syndrome?
Multiple endokrin sendrom olabilir mi?

Do you have multiple personalities?
Çoğul kişilik bozukluğu mu var sende?

Multiple stab wounds to the back.
Birkaç kez sırtından bıçaklanmış.

Well I guess multiple personality disorder.
Şey, sanırım çoğul kişilik bozukluğu.

Multiple assault charges over the last 10 years.
Son on yılda sayısız saldırıdan hüküm giymiş.

If I follow your logic, there are multiple divinities. No.
Çok tanrı olduğu mantığını takip edersem Hayır.

She's a multiple homicide suspect?
Çok sayıda cinayetin şüphelisine mi?

Everett had a patient with multiple rat bites.
Everettin çok sayıda fare tarafından ısırılmış bir hastası vardı.

Multiple lacerations about the head and neck area.
Baş ve boyun bölgesinde multiple yırtıklar.

I think you're gonna find multiple calls to her divorce attorney.
Bence boşanma avukatını birkaç kez aradığını göreceksin.

Multiple stab wounds in the right neck and chest.
Sağ boyun ve göğüsten birkaç kez bıçaklanmış. 19 yaşında.

Ducky confirmed Lambert died of multiple stab wounds.
Ducky, Lambertın çok sayıda bıçak yaralanması sonucu öldüğünü onayladı.

That is Havok, Multiple Man, Strong Guy, Quicksilver, Wolfsbane.
Bu Havok, Multiple Man, Strong Guy,… Quicksilver, Wolfsbane.

Eric Dane portrays James Madrox/ Multiple Man in X-Men:.
Eric Dane: Jamie Madrox/ Multiple Man: Bölünerek istediği kadar kopyasını yaratabilir.

You will need multiple surgeries, and none of them are cheap.
Sayısız ameliyet geçirmen gerekecek, ve onların hiç biri ucuz değil.

If the station falls in a populated area, multiple casualties are inevitable.
İstasyon eğer nüfuslu bir bölgeye düşerse çok sayıda kayıp kaçınılmaz olacaktır.

Man… multiple personality disorder have to say about the seat of consciousness?
Çoğul kişilik bozukluğunun bilincin mevkisi hakkında söyleyecekleri?

I see you were just convicted on multiple kidnapping and murder charges.
Birkaç kez, adam kaçırma ve cinayetten mahkum olmuşsun.

One of which burst during the treadmill test. Chest CT confirmed multiple lung cysts.
Tomografi çok sayıda akciğer kisti olduğunu doğruladı, bir tanesi test esnasında patlamış.

A runaway found dead from multiple stab wounds three years ago.
Yaşında bir kaçak. Üç yıl önce çok sayıda bıçak yarasından ölü bulunmuş.

Containing semen from multiple males. Search of your household waste detected multiple used condoms.
Ev çöpünüzün aramasında, farklı erkek spermleri içeren çok sayıda kullanılmış prezervatif bulundu.

This approach has been implemented in the program MSASA Multiple Sequence Alignment by Simulated Annealing.
Bu yaklaşım MSASA( Multiple Sequence Alignment by Simulated Annealing) programında uygulanmıştır.

All right, let's get back to these multiple fathers we were talking about before the break.
Pekala, ara vermeden önce konuştuğumuz çoğul babalar mevzuna dönelim.

In 1922 the stamp was reprinted on Multiple Script CA watermarked paper.
Den sonra bir ilave 10 değer Multiple Script CA watermark ile ayrıca baskılandı.

That night, Steve gave Miranda multiple orgasms… for what it's worth.
O gece Steve Mirandayı birkaç kez doruklara çıkardı. Hepsi çok güzeldi.