What is the translation of " PRACTICAL APPLICATION " in Turkish?

• pratik uygulama
• pratik uygulamalar

Examples of using Practical application in English and their translations into Turkish

Practical application.
Pratik uygulama.

Time travel, practical application.
Pratik uygulama. Zamanda yolculuk.

Practical applications.
Pratik uygulamalar.

Time travel, practical application.
Zamanda yolculuk. Pratik uygulama.

Practical application.
Pratik uygulamada olmayı.

Some of us like practical application.
Bazılarımız pratik uygulamaları sever.

Practical application. No, no.
Hayır, hayır. Pratik uygulamalar.

The effect has several practical applications.
Fakat birkaç pratik uygulaması vardır.

Every practical application has failed.
Her pratik uygulama başarısız olur.

I am willing to wager it has no practical application at all.
Bahse girerim hiçbir pratik kullanımı olamaz.

No, no. Practical application.
Hayır, hayır. Pratik uygulamalar.

My question is: Why can't one change the past? Practical application.
Pratik uygulama. Sorum su: İnsan neden geçmişi değiştiremez?

Practical application. Why can't one change the past?
Sorum şu; insan neden geçmişi değiştiremez?- Pratik uygulama.

I do theory, not practical application.
Henüz teori aşamasında, pratik uygulamaya geçmedim.

Practical application. My question is: Why can't one change the past?
Pratik uygulama. Sorum şu; insan neden geçmişi değiştiremez?

My question is: Why can't one change the past? Practical application.
Pratik uygulama. Sorum şu; insan neden geçmişi değiştiremez?

But a little practical application, and I can boost my performance!
Fakat biraz pratik uygulamayla performansımı artırabilirim!

My question is: Why can't one change the past? Practical application.
Sorum şu; insan neden geçmişi değiştiremez?- Pratik uygulama.

Practical application. My question is: Why can't one change the past?
Pratik uygulama. Sorum su: İnsan neden geçmişi değiştiremez?

Unfortunately, your Nazi friends do a lot of practical application.
Ne yazık ki Nazi arkadaşların… çokça pratik uygulama gerçekleştirdi.

Do a lot of practical application. Unfortunately, your Nazi friends.
Ne yazık ki Nazi arkadaşların… çokça pratik uygulama gerçekleştirdi.

Kwolek was not very involved in developing practical applications of Kevlar.
Kwolek, Kevların pratik uygulamaları geliştirmeyle çok fazla uğraşmadı.

However practical applications of algorithms are sometimes patentable.
Bununla birlikte, algoritmanın pratik uygulamaları zaman zaman patent verilebilirdir.

There's a difference between philosophical thought, academia and practical application… work in action.
Filozofik düşünceyle, akademiyle pratik uygulama, harekete dökme arasında fark var.

Practical applications such as close internal illumination during dentistry appeared early in the twentieth century.
Dişçilikteki kapalı içsel ışıklandırım gibi pratik uygulamalar 20. Yüzyılın başlarında ortaya çıktı.

It also perform research activities for developing this technology and its practical application.
Aynı zamanda bu teknolojiyi geliştirmek için araştırma faaliyetleri ve pratik uygulamalar da yapmaktadır.

World War I and post-war===The first practical application for piezoelectric devices was sonar, first developed during World War I.
Dünya Savaşı ve sonrası ===Piezoelektrik aletlerde ilk pratik uygulama I. Dünya Savaşı sırasında kullanılan“ sonar” lardır.

Varujan Pambuccian, head of the IT and Communication Commission of the Chamber of Deputies, the lower house of the Romanian Parliament, warned that some ACTA provisions question its practical application.
Romen parlamentosunun alt meclisi olan Vekiller Meclisinin Bilişim ve Haberleşme Komisyonu başkanı Varujan Pambuccian, ACTAnın bazı maddelerinin pratikteki uygulamasıyla ilgili soru işaretleri yarattığı konusunda uyardı.

The first practical application of semiconductors in electronics was the 1904 development of the cat's-whisker detector, a primitive semiconductor diode used in early radio receivers.
Yarı iletkenlerin ilk pratik uygulaması 1904 yılında geliştirilen ve radyo alıcılarında yaygın olarak kullanılan Cats Whisker detektörüdür.

A short, unsettling coda wraps up the entire film with the protagonist's practical application of the reductio ad absurdum principle, effectively cementing Porumboiu's status as one of the strongest contemporary Romanian or indeed European directors working today," wrote Boyd van Hoeij in Cineuropa.
Cineuropa yazarı Boyd van Hoeij de,'' Kısa, sarsıcı bir final, filmin tamamını kahramanın reductio ad absurdum, yani olmayana ergi ilkesinin pratik bir uygulamasıyla sonlandırarak, Porumboiunun günümüzde çalışan çağdaş Rumen veya gerçekten de Avrupalı yönetmenlerin en güçlülerinden biri olarak sahip olduğu yeri pekiştiriyor.