What is the translation of " THE BASIC PRINCIPLES " in Turkish?

• temel ilkeleri
• temel prensiplerine
• temel kurallarını

Examples of using The basic principles in English and their translations into Turkish

I won't remind you the basic principles.
Sana temel ilkeleri hatırlatmayacağım.

The basic principles of time travel are there.
Zaman yolculuğun temel ilkeleri bunlar işte.

But I believe I grasp the basic principles.
Ama temel ilkelerini kavradığıma eminim.

Once I get the basic principles, there's a thread of connections between things.
Temel ilkeleri anladığım zaman bazı şeylerin arasında bağlantı kurabiliyorum.

He doesn't really comprehend the basic principles of business.
İşin temel ilkelerini pek anlamıyor kendisi.

Their violation of the basic principles, that was the greatest disloyalty to this country. because their perversion, distortion of the constitution.
Anayasayı tahrif etmeleri ve temel ilkeleri… ihlal etmeleri bu ülkeye yapılan en büyük ihanetti.

Seduction's easy once you know the basic principles.
Temel prensipleri bildikten sonra baştan çıkartmak kolaydır.

Their violation of the basic principles, because their perversion, distortion of the constitution, that was the greatest disloyalty to this country.
Anayasayı tahrif etmeleri ve temel ilkeleri… ihlal etmeleri bu ülkeye yapılan en büyük ihanetti.

I will try to figure it out somehow if you just tell me the basic principles.
Temel kurallarını söylersen kendim bir şeyler yapmaya çalışırım.

We must[first] determine the basic principles anyway," Kutlesa said.
Kutlesa,'' Her halukârda ilk önce temel ilkeleri belirlemeliyiz.'' dedi.

The basic principles for the functioning of plasmonic-enhanced solar cells include scattering and absorption of light due to the deposition of metal nano-particles.
Plazmonik güneş pillerini çalıştırmak için temel ilke ışığın metal nanoparçacıklar sayesinde depoladığını yansıtmasını ve soğurmasını içermektedir.

He added the AKP would continue to"defend the basic principles of the republic.
AKPnin'' cumhuriyetin temel ilkelerini savunmaya devam edeceğini'' de sözlerine ekledi.

Serber's lectures explaining the basic principles and goals of the project were printed and supplied to all incoming scientific staff, and became known as The Los Alamos Primer.
Serberin projenin temel ilkeleri ve amaçları konulu dersleri bir kitap olarak basılmış ve The Los Alamos Primer adıyla anılmaya başlamıştır.

Fortunately, there are still some people who believe in the basic principles set forth by the Founding Fathers.
Neyse ki hâlâ kurucularımızın temel prensiplerine inanan kişiler var.

Of course, releasing her would contradict the basic principles of our faith, because it would suggest that the Church doubts the power of'The Question.
Elbette, onu salmak inancımızın temel prensiplerine karşı gelmek olacak. Çünkü'' sorgulama'' nın doğruluğundan sadece Kilisenin şüphelenmesi doğru bulunur.

By bringing the Daekan Force into the Fortress of Fire. You broke the basic principles of the union.
Birliğin temel kurallarını ihlal ettin. Daekan Güçlerini Ateş Kalesine getirerek.

Gait training, posture training, and teaching these patients the basic principles of off-loading can help prevent and/or stabilize foot complications such as foot ulcers.
Yürüyüş eğitimi, postür eğitimi ve bu hastalara yükten kurtarmanın temel ilkelerini öğretmek, ayak ülserleri gibi ayak komplikasyonlarının önlenmesine ve/veya stabilize edilmesine yardımcı olabilir.

The Founder Members Agreement, signed on 17 July 1991 by the game's top-flight clubs, established the basic principles for setting up the FA Premier League.
Temmuz 1991de üst düzey kulüpler tarafından imzalanan Kurucu Üyeler Anlaşması, FA Premier Leaguei kurmak için gereken temel ilkeleri belirledi.

I don't think we have even begun to discover what the basic principles are, but I think we can begin to think about them.
En basit ilkelerin ne olduğunu keşfetmeye bile başlamadık diye düşünüyorum. Fakat bence bunları düşünmeye başlayabiliriz.

Wheeler also worked with Niels Bohr in explaining the basic principles behind nuclear fission.
Wheeler ayrıca Niels Bohr ile nükleer fizyon tepkimelerinin arkasındaki temel kuralları açıklamak için çalıştı.

I don't think we have even begun to discover what the basic principles are, but I think we can begin to think about them.
Yeterli derece bildiğimizi sanmıyorum. En basit ilkelerin ne olduğunu keşfetmeye bile başlamadık diye düşünüyorum. Fakat bence bunları düşünmeye başlayabiliriz.

The report stated that the IDF had"failed in many instances to respect international law", and that it did not"consistently uphold the basic principles of conduct of hostilities, namely, the principles of distinction, proportionality and precautions.
Raporda İsrail ordusunun,“ bir çok durumda uluslararası hukuka uymadığını” ve“ tutarlı bir şekilde, ayrım yapma, orantılılık ve uyarıda bulunma ilkeleri gibi temel savaş yürütme ilkelerine uymadığını” belirtti.

Sanader also stressed the importance of the rule of law-- one of the basic principles, he said, on which Croatia was established.
Sanader ayrıca, Hırvatistanın dayandığı temel ilkelerden biri olan hukuk devletinin öneminin de altını çizdi.

The[AKP], which has never been a focal point of anti-secular activities, will continue to defend the basic principles of the republic," Turkish Prime Minister Recep Tayyip Erdogan said. Getty Images.
Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan,'' Laiklik karşıtı faaliyetlerin asla odak noktası olmayan[ AKP], cumhuriyetin temel ilkelerini savunmaya devam edecektir.'' dedi. Getty Images.

The basic principle behind whatever you're making. To improvise a weapon.
Doğaçlama silah yapımının ardında ne yapmaya… çalışıyorsanız onun temel ilkelerini bilmek yatar.

The basic principle has not changed since 1859.
Temel ilke 1859 yılından bu yana değişmedi.

I think I understand the basic principle behind her plan.
Sanırım, planın arkasında ki, temel prensipleri kavradım.

The basic principle, obviously, is mind over matter.
Belli ki işin temel prensibi zihni, maddeden üstün tutmak.

The basic principle of alchemy is equivalent exchange.
Simyanın temel prensibi, eşit takas prensibidir..

The basic principle of what you find pretty and what you want doesn't change.
Temel ilkesi değişmez. Neyi güzel bulduğun ve neyi istediğinin.