What is the translation of " TO READ AND WRITE " in Turkish?

• okuma ve yazma
• okumayı ve yazmayı
• okumak ve yazmak için
• okuma-yazma
• okuma ve yazmayı
• okuyup yazacağını

Examples of using To read and write in English and their translations into Turkish

To read and write.
Okumayı ve yazmayı.

I learned to read and write.
Okumayı ve yazmayı öğrendim.

To read and write.
Okumak ve yazmak için.

We have learned to read and write.
Okumayı ve yazmayı öğrendik.

I heard you have been teaching the poor to read and write.
Fakirlere okuma ve yazma öğrettiğini duydum.

Look, you learnt to read and write, didn't you?
Bak okumayı ve yazmayı öğreneli çok oldu değil mi?

Yes, we pigs have taught ourselves to read and write.
Evet. Biz domuzlar kendimiz okuma ve yazma öğrendik.

How to speak, how to read and write, how to dance.
Nasıl konuşacağını, Nasıl okuyup yazacağını, nasıl dansedileceğini.

But it's useful for everybody to learn how to read and write.
Ama okuma ve yazmayı öğrenmek herkes için faydalı.

She has to learn to read and write, doesn't she?
Okumayı ve yazmayı mutlaka öğrenmeli, değil mi?

If you're going to live alone, you better learn to read and write.
Tek başına yaşayacaksan, okuma ve yazmayı öğrensen iyi olur.

And I taught them to read and write, and all good things in life.
Ben okuma ve yazma öğrettim, ve hayattaki bütün iyi şeyleri.

In three months, he taught me how to read and write.
Üç ay içinde okuma ve yazma öğretti.

I want to learn how to read and write.- Yes?- Mom?
Anne?- Evet? Okuma ve yazma öğrenmek istiyorum?

And Sanna has come here all the way from Oslo to teach you to read and write.
Ve Sanna buraya size okuma ve yazma öğretmek için Oslodan geldi.

One must learn to read and write.
Okumayı ve yazmayı öğrenmek zorundasın.

Cathy said you're teaching him to read and write.
Kathy ona okuma-yazma öğrettiğinizi anlattı.

He taught me how to read and write.
Bana okuma ve yazmayı öğretti.

And you-you will teach me how to read and write.
Sende bana okuma ve yazma öğretirsin.

It shows me how to read and write.
Bana okumayı ve yazmayı öğretti.

The people have to learn to read and write.
İnsanlar, öğrenmek zorunda okumak ve yazmak için.

For me learning to read and write.
Bana okuma-yazma öğrettiğin için.

I heard you have been teaching the poor to read and write?- Thank you.
Fakirlere okuma ve yazma öğrettiğini duydum.- Teşekkür ederiz.

He taught me how to read and write.
Bana okumayı ve yazmayı öğretti.

I will teach you to read and write.
Sana okuma ve yazmayı öğreteceğim.

You taught her how to read and write.
Ona okuma ve yazmayı öğretmiştin.

The boy is learning to read and write.
Çocuk, okuma ve yazma öğreniyor.

I taught you how to read and write.
Sana nasıl okuyup yazacağını öğrettim.

She has to learn how to read and write.
Okumayı ve yazmayı mutlaka öğrenmeli.

We have taught well over 200,000 Afghan Security Forces to read and write at a basic level.
In üzerinde Afgan Güvenlik Kuvveti mensubuna temel seviyede okuma ve yazma öğrettik.