What is the translation of " TO WANT TO GO " in Turkish?

• gitmek istemediğini
• gitmek istemiyor
• gitmek isteyen

Examples of using To want to go in English and their translations into Turkish

But she doesn't seem to want to go.
Ama pek gitmek istemiyor gibi.

Never seemed to want to go home? Remember how I told you that Jenny?
Hatırlıyor musunuz, Jennynin hiç eve gitmek istemediğini söylemiştim?

Tom is unlikely to want to go.
Tomun gitmek istemesi muhtemel değil.

To want to go home? Now, remember how I told you that Jenny never seemed?
Hatırlıyor musunuz, Jennynin hiç eve gitmek istemediğini söylemiştim?

Tom is unlikely to want to go.
Tom muhtemelen gitmek istemeyecektir.

Am I crazy to want to go in there?
Deli miyim ben, ne diye içeri girmek isteyeyim?

You're not the first one to want to go.
Tek gitmek isteyen sen değilsin.

The lion seems to want to go to this planet.
Aslan şu gezegene gitmek istiyormuş gibi görünüyor.

Remember how I told you that Jenny never seemed to want to go home?
Hatırlıyor musunuz, Jennynin hiç eve gitmek istemediğini söylemiştim?

You are sure to want to go alone?
YaInız gitmek istediğine emin misin?

I keep trying to get her walking, but she doesn't seem to want to go anywhere.
Yürütmeye çalışıyorum… ama artık hiçbir yere gitmek istemiyor.

Tom is unlikely to want to go to Boston with us.
Tom muhtemelen bizimle Bostona gitmek istemiyor.

I want Brick to go to gym, but I want Brick to want to go to gym.
Brickin beden dersine girmesini istiyorum, ama Brickin derse girmeyi istemesini istiyorum.

Tom isn't likely to want to go to Boston with you.
Tom muhtemelen seninle Bostona gitmek istemez.

The young lady doesn't seem to want to go with you.
Genç bayan sizinle gitmek istiyormuş gibi görünmüyor.

That Jenny never seemed to want to go home? Now, remember how I told you?
Hatırlıyor musunuz, Jennynin hiç eve gitmek istemediğini söylemiştim?

But what makes you suddenly to want to go there?
Neden bir anda ne pahasına olursa olsun oraya gitmek istiyorsunuz?

Girls are allowed to want to go to science fairs.
Bilim fuarına gitmek isteyen kızlara izin verildi.

Jenny never seemed to want to go home?
Jennynin eve gitmek istemediğini.

That Jenny never seemed to want to go home? Now, remember how I told you.
Eve gitmek istemediğini söylemiştim? Hatırlıyor musunuz, Jennynin hiç.

I want you to want to go.
Senin de gitmek istemeni istiyorum.

You gotta be crazy to want to go down there.
Oraya gitmek için deli olman lazım.

Tom doesn't seem to want to go with us.
Tom bizimle gitmek istiyor gibi görünmüyor.

Tom is unlikely to want to go with us.
Tomun bizimle gitmek istemesi muhtemel değil.

Tom didn't seem to want to go with us.
Tom bizimle gitmek istiyor gibi görünmüyordu.

Jenny never seemed to want to go home?
Jennynin hiç eve gitmek istemediğini söylemiştim?

Tom is very likely to want to go with you.
Tom büyük ihtimalle seninle gitmek isteyecektir.

Garvin doesn't seem to want to go after her.
Garvin kızın peşinden gitmek istemiyor gibi gözüküyor.

And if all the world can do is to want to go home to bed, then they can go to hell.
Ve, eğer tüm dünya evlerine yatmaya gitmek istiyorsa, cehenneme kadar yolları var.

I think some people are genetically programmed to want to go somewhere to leave their home and explore.
Bazı insanların genetik olarak evlerini terk etmek ve keşfetmek için bir yere gitmek istemek üzere programlandıklarını düşünüyorum.