What is the translation of " WE CAN'T USE IT " in Turkish?

• onu kullanamayız

Examples of using We can't use it in English and their translations into Turkish

We can't use it.
Ama onu kullanamayız.

Trust me, we can't use it.
Güven bana. Onu kullanamayız.

We can't use it. Trust me.
Güven bana. Onu kullanamayız.

There is, but we can't use it.
Var, işte şu, ama kullanamayız.

We can't use it. Trust me.
Onu kullanamayız.- Güven bana.

Trust me, we can't use it..
Onu kullanamayız.- Güven bana.

We can't use it… inadmissible.
Bunu kullanamayız… yasal olarak kabul edilmez.

It's a hand-embroidered cloth, we can't use it.
Bu örtü el işlemelidir. Bunu kullanamayız.

So, we can't use it?
Yani onu kullanamayız?

Sayid fixed the transceiver, but we can't use it. Sorry?
Sayid vericiyi tamir etti… ama buradan kullanamıyoruz.- Affedersin?

What? We can't use it.
Ne? Onu kullanamayız.

Therefore, on rainy days such as today… we can't use it..
Bu yüzden, böyle yağmurlu günlerde orayı kullanamıyoruz.

Then we can't use it.
O zaman bunu kullanamayız.

Sorry, uh… I just… We won something big, but we can't use it.
Büyük bir şey kazandık ama kullanamayız. Üzgünüm, ben.

But we can't use it.
Fakat biz bunu kullanamıyoruz.

I just… We won something big, but we can't use it. Sorry, uh.
Büyük bir şey kazandık ama kullanamayız. Üzgünüm, ben.

So we can't use it anymore?
Bunu kullanamayacak mıyız artık?

If we open it up, find something probative, we can't use it.
Eğer açarsak ve kanıt bulursak onu kullanamayız.

We can't use it. Why don't you try a change?
Değiştirmeyi denesene? Bunu kullanamayız!

Sampling, well… it wouldn't work smoothly, so we can't use it.
Örnek, şey… Çok sorunsuzca yürümez, onu kullanamayabiliriz yani.

We can't use it if we can't stop.
Eðer duramayacaksak bu motoru kullanamayýz.

You're saying if we test it we can't use it against the guy.
Diyorsun ki, eğer biz bu örneği kullanırsak, ona karşı kullanabileceğimiz bir şey kalmaz.

We can't use it if we can't stop.
Eğer duramayacaksak bu motoru kullanamayız.

Sorry?- but we can't use it, not from here.- Sayid fixed the transceiver?
Sayid vericiyi tamir etti… ama buradan kullanamıyoruz.- Affedersin?

We can't use it, but Torben will have to admit it's a good story.
Bunu kullanamayız ama Torben iyi bir hikâye olduğunu kabul eder.

We can't use it to restore Cybertron, not without a Prime.
Bir Prime olmadan onu Cybertronu yeniden yapmak için kullanamayız.

But we can't use it, not from here.- Sorry?- Sayid fixed the transceiver.
Affedersin?- Sayid vericiyi tamir etti… ama buradan kullanamıyoruz.

But we can't use it, not from here.- Sorry?- Sayid fixed the transceiver?
Sayid vericiyi tamir etti… ama buradan kullanamıyoruz.- Affedersin?

No, Karev, we cannot use it.
Hayır, Karev, onu kullanamayız.

Said we couldn't use it.
Bagajı kullanamayız, demiştim.