Examples of using Won't bite in English and their translations into Turkish
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Tom won't bite.
Tom ısırmayacak.He can only bark but won't bite.
He won't bite.
Isıracak değil ya!Come here, I won't bite.
He won't bite.
Korkma ısırmayacak.
People also translate
Don't worry. The fire won't bite.
Merak etme, ateş ısırmaz.He won't bite.
O lokma olmayacaktır.A teacup terrier who won't bite.
Isırmayan bir yavru köpek.You won't bite me.
Sen beni ısırmazsın.I also want a patient who won't bite me.
Ayrıca beni ısırmayan bir hasta istiyorum.I won't bite. Take it.
Alsana, ısırmam seni.That gator won't bite.
Timsah ısırmaz ki.Tom won't bite you.
Tom sizi ısırmayacaktır.I need a little help here. I won't bite you.
Biraz yardımın gerekiyor. Seni ısırmam.A gator won't bite you?
Timsah seni ısırmaz mı?I won't bite. Come here.
Gel buraya… Ben ısırmam.Take it. I won't bite.
Alsana, ısırmam seni.I won't bite Shane, I promise.
Seni ısırmam, Shane, söz veriyorum.The lady won't bite you!
Bayan seni ısırmaz!I won't bite. Come here.
Buraya gelin. Sizi ısırmam merak etmeyin.Carolina won't bite you.
Carolina seni ısırmaz.They won't bite, they're worms, boy!
Onlar solucan oğlum, ısırmazlar!But zombies won't bite me.
Ama zombiler beni ısırmaz ki.The books won't bite you.
Kitaplar sizi ısırmaz.It is Klyk, he won't bite. He's clever.
O Klık, o ısırmaz, çok akıllı.I can understand why the mosquitoes won't bite you. I meant that.
Sivrisineklerin ısırmama sebebini biliyorum yani. Yani şey.She will not bite thee.
O zaman seni ısırmaz.It's just a bath, you will not bite.
Sadece banyo. Size ısıracak değil.These Things will not bite you.
Bu şeyler sizi ısırmayacaklar.Hero and Margaret have by this played their parts with Beatrice,and then the two bears will not bite one another when they meet.
Hero ve Margaret Beatricei kandırma görevlerini tamamladılar,artık iki ayı karşılaştıklarında birbirlerini ısırmayacaklar.
