Examples of using Arıza in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Max arıza mı çıkardı?
Koala pençelerim… İşte arıza budur!
Arıza durumu anahtarıydı.
Tamam, bu bir arıza değildir.
Arıza için saat çok geç.
Combinations with other parts of speech
Usage with adjectives
More
Usage with verbs
Trenin motoru arıza yaptı.
Arıza düğmesine sen basacaksın.
Arabamızda bir arıza olduğu için geç kaldık.
Arıza kelimesini çok yanlış kullanıyorsun.
Görünmez.- Arıza?- Sensör arızası yok?
Arıza değil bence.- Bilmiyorum ama garip geliyor.
Bekleyin. İlk önce bir arıza olduğunu düşündük.
Bu arıza çalışmama engel bir şey değildi.
Çevresel kontrollerde bir arıza var.
Her iki motorda da arıza oldu, ama şimdi düzeldi.
Arıza şiddetliydi. Bunu kaldırmak çok tehlikeli.
Başka bir elektriksel arıza görüyorum. Alo?
Arıza şiddetliydi. Bunu kaldırmak çok tehlikeli.
Richard Batesin hacklediği arıza, düzeltilmemiş. Ne?
O halde arıza sadece kanat gerçekten koptuğu zaman mı oluyor?
Ve jeneratörü çalıştırın. Arıza, Gableti derhâl oraya indir.
Arıza olmalı. -Ya başka arıza olursa?
BokNorun motorlarında patlamaya neden olacak bir arıza bulmaya çalıştım ama yoktu.
Arıza, sürekli Demokrat oylarını Cumhuriyetçilere çevirmezdi.
Bölmesindeki sorunla bağlantılı mı? Işınlamadaki arıza karşıtmadde.
Genel sistem arıza nedeniyle aradığınız numaraya ulaşılamıyor.
Arıza bu binayla sınırlı gibi görünüyor, yani Vickynin haberi olmaz.
Bir çeşit arıza olmasını umut etmiştik. ve bir yerlerde gezindiğini.
Arıza, telefonlarından birini Pinnoquinox izlerini taramak için programlar mısın?
NASA Arıza Analiz ekibi uçuş eğitimi sırasında E207 kamerasından bu resmi çekmiş.