AZALDI Meaning in English - translations and usage examples

• decreased
• is low
• diminished
• declined
• reduced
• dwindled
• running low
• waned
• fewer
• have abated
• has subsided
• the less
• is running out

Examples of using Azaldı in Turkish and their translations into English

Cephane azaldı.
Ammunition is low.

Azaldı. Ah, iştah?
Uh, appetite? Diminished.

Çok fazla azaldı.
Greatly diminished.

Çok azaldı ama.- Evet.
Yes.- Pretty much reduced though.

Su stoğumuz azaldı.
Our water supply is low.

Çok azaldı ama.- Evet.
Pretty much reduced though.- Yes.

Ancak zamanla nüfus azaldı.
Over time the population dwindled.

Süt azaldı, başka şeyler de var.
Running low on milk, a few things.

Ama yolda sayımız azaldı.
But our numbers dwindled along the way.

Azaldı. Çok fazla azaldı.
Diminished. Greatly diminished.

Aşırı ısı. Termal kıyafetin gücü azaldı.
Thermal suit power is low.

Termal kıyafetin gücü azaldı. Uyarı.
Warning! Thermal suit is low in power.

Fakat hasar azaldı ve iyileştiniz?
But the bruising reduced, and you recovered?

Termal kıyafetin gücü azaldı. Uyarı.
Warning! Overheat! Thermal suit is low in power.

Harika bir şekilde azaldı. Bunun olacağı hakkında hiçbir fikrim yoktu.
I had no idea this would be so wonderfully diminished.

Uyarı. Termal kıyafetin gücü azaldı.
Warning! Overheat! Thermal suit is low in power.

Harika bir şekilde azaldı. Bunun olacağı hakkında hiçbir fikrim yoktu.
Wonderfully diminished. I had no idea this would be so.

Bu tarihten sonra kalenin önemi azaldı.
After that, the castle declined in its importance.

Dr. Hunt, Lydianın solunumu azaldı. Sol tarafındaki solunum sesi iyice düştü.
Dr. Hunt, Lydia's desatting, decreased breath sounds on the left.

Popülerlik ve dağıtım II. Dünya Savaşından sonra azaldı.
Popularity and distribution declined after World War II.

Yoksulluk 2000lerde Latin Amerikada yüzde 50den fazla azaldı.
Poverty declined by more than 50 percent in Latin America during the 2000s.

İşsiz sayısı Temmuz ayında yıllık bazda yüzde 7,6 oranında azaldı.
The number of unemployed declined by 7.6 per cent year-on-year in July.

Ama işe yarıyor gibi çünkü belirtiler azaldı.
But it seems to really be working because, you know, the symptoms decreased.

Yirmi yıldan kısa sürede vaşak popülasyonu yaklaşık% 90 azaldı.
In less than two decades, the lynx population decreased by nearly 90.

Kazadan sonraki ay içerisinde, yurtiçi trafiği% 25 kadar azaldı.
In the months after the crash, domestic traffic decreased by as much as 25.

Benden yaşlı bir kadınla edindiğim tecrübenin heyecanı büyüdükçe, azaldı.
The thrill of making it with an older woman diminished as I grew older.

Son 50 yılda vahşi yaşam nüfusu ortalama olarak yüzde 60 azaldı.
Wildlife populations have, on average, declined by 60 percent. In the last 50 years.

Gurbetçi Arnavut dövizleri 2008 yılında bir önceki yıla oranla% 27 azaldı.
Albanian diaspora remittances decreased 27% in 2008 from the previous year.

Araştırma başlayalı iki ay oldu. Araştırma ekibi, yüzde 42 azaldı.
After two months of investigations, investigation team è was decreased by 42 percent.

Dünya Savaşı sonrasında Alman kökenli etnik nüfus sınırdışı edilmelerle azaldı.
After the First World War number of ethnic Germans within the town decreased.