BASITLEŞTIRILMIŞ Meaning in English - translations and usage examples

• simplified
• simplistic

Examples of using Basitleştirilmiş in Turkish and their translations into English

Basitleştirilmiş dürtüler.
Simplistic impulses.

Görüyorsunuz, bu basitleştirilmiş bir model değil.
And you see, this isn't some dumbed-down model here.

Basitleştirilmiş bir öngörü değil.
Not simplistic extrapolation.

Bu, o zamanlar için basitleştirilmiş ama doğru bir modeldi.
This was a simplified but exact model at the time.

Zip diski compack disk bernollli medya boyutu yerine daha ufak medya( 9 cm boyutlarında( 3½”) mikrodisk) ve toplam maliyeti azaltan basitleştirilmiş sürücü tasarımı.
The Zip disk uses smaller media(about the size of a 9 cm(3 1⁄2-inch) microfloppy, but more ruggedised, rather than the Compact Disc-sized Bernoulli media), and a simplified drive design that reduced its overall cost.

Bu bize… aşırı basitleştirilmiş ya da bilim kurgu gibi geliyor olabilir ama… gerçeğin ta kendisi.
It may sound simplistic and like science fiction, but that, in fact, is what it is.

Bu ilk bölüm burada, 5/ 2 pound kadar basitleştirilmiş veya 2.5 kilo.
This first part right here simplified down to 5/2 pounds, or 2.5 pounds.

Bir kereliğine… basitleştirilmiş dürtüleri kurgulamak yerine… gerçek hisleri yansıtmayı deneyebilir miyiz?
Without resorting to simplistic impulses? For once, can't we try to create emotion?

Bilimsel bir model karmaşık bir gerçekliğin basitleştirilmiş soyut bir görünümdür.
A scientific model is a simplified abstract view of a complex reality.

Bize sorulan basitleştirilmiş 8 artı 5 kere 4 eksi; parantez içinde, 6 artı 10 bölü 2, artı 44.
We're asked to simplify 8 plus 5 times 4 minus, and then in parentheses, 6 plus 10 divided by 2 plus 44.

İşimi anlamak konusunda oldukça sınırlı insanların… nasıl bu basitleştirilmiş açıklamalara vardığı anlayabiliyorum.
I can see how people with a fairly limited understanding of my work… could arrive at these simplistic descriptions.

Bu bize aşırı basitleştirilmiş ya da bilim kurgu gibi geliyor olabilir ama gerçeğin ta kendisi.
And that's, I think, is… It may sound simplistic and like science fiction, but that, in fact, is what it is.

Elbette, anılarımız nerede ve ne zaman… birşeyler olduğunun izini kaybetmeyecektir. ama gerçekliğin basitleştirilmiş versiyonunu sadece yakalasak bile, Hislerimize muhakkak güvenemeyiz.
But even if we only grasp a simplified version of reality, can keep track of where and when things happen. surely, our memories We can't necessarily trust our senses.

Çok az basitleştirilmiş varsayım kullanarak, gerilmiş resilindeki depo edilen enerji miktarını hesaplayabiliriz.
Using a few simplifying assumptions, we can calculate the amount of energy stored in the stretched resilin.

Elbette, anılarımız nerede ve ne zaman… birşeyler olduğunun izini kaybetmeyecektir. ama gerçekliğin basitleştirilmiş versiyonunu sadece yakalasak bile, Hislerimize muhakkak güvenemeyiz.
Surely, our memories but even if we only grasp a simplified version of reality, We can't necessarily trust our senses, can keep track of where and when things happen.

Microsoft Device Emulator, Basitleştirilmiş Çince, İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, Castilian ve Japonca dillerinde kullanılabilir.
The Microsoft Device Emulator is available in Simplified Chinese, English, German, French, Italian language, Castilian, and Japanese.

Elbette, anılarımız nerede ve ne zaman… birşeyler olduğunun izini kaybetmeyecektir. ama gerçekliğin basitleştirilmiş versiyonunu sadece yakalasak bile, Hislerimize muhakkak güvenemeyiz.
But even if we only grasp a simplified version of reality, can keep track of where and when things happen. We can't necessarily trust our senses, surely, our memories.

Düşük maliyet malzemeleri, basitleştirilmiş bir soğutma sistemi ve daha düşük bir performans motoru sağlayan motor üzerindeki ısı yükünü soğutucu egzoz azaltır.
Cooler exhaust reduces heat loads on the engine allowing lower cost materials, a simplified cooling system, and a lower performance engine.

Enstitünün Müdür Yardımcısı Abolfazi Kaheh İran haber ajansı IRNAya 29 Temmuz Perşembe günü verdiği demeçte, 1.300 sayfalık sözlükte 50 bin sözcük ve basitleştirilmiş Farsça grameri yer aldığını söyledi.
Deputy Director of the institute, Abolfazl Kaheh, told the Iranian news agency IRNA on Thursday(July 29th) that the 1,300-page dictionary contains 50,000 words and a simplified Persian grammar.

Şimdi, bunlar gerçek şecerelerin basitleştirilmiş versiyonları olsalar da hala karmaşıklar hadi basitleştirilelim.
Now, even though these are simplified versions of the real trees, they're still kind of complicated, so let's simplify them.

Kullanıcılar satın aldıklarında, yazılım için İngilizce, Fransızca, Almanca, İspanyolca, Japonca, Lehçe, Rusça, Portekizce, Korece, Basitleştirilmiş Çince ve Geleneksel Çince olan 11 dilden bir dil seçebilirler.
Upon purchase, users are able to select a language for the software from eleven available languages: English, French, German, Spanish, Japanese, Polish, Russian, Portuguese, Korean, Simplified Chinese and Traditional Chinese.

DS modelinin basitleştirilmiş ve daha uygun fiyatlı veriyonu olan Citroën IDnin piyasaya sunulmasıyla birlikte Temmuz 1957de Traction Avantın üretimine son verildi.
Directly after the introduction of the Citroën ID, a simplified and more competitively priced version of the expensive DS model, production of the Traction Avant ended in July 1957.

Daha yeni araştırmalar, karmaşık ilaveli grafit tüp ihtiyacını ortaya koydu; kabuk reaktöründe basitleştirilmiş uzun bir tüp, karmaşık tüp olmadan yüksek toplam reaktör gücüne izin verecekti.
More recent research has put into question the need for complex interleaving graphite tubing, suggesting a simple elongated tube-in-shell reactor would allow high total reactor power without complex tubing.

S/360 Model 20 basitleştirilmiş ve az kullanılan bir TPS olarak anılan teyp-tabanlı bir sistem( Teyp İşleme Sistemi) ve 2311 disk sürücülere destek sağlayan bir DPS( Disk İşlem Sistemi) pazara sundu.
The Model 20 offered a simplified and rarely used tape-based system called TPS(Tape Processing System), and DPS(Disk Processing System) that provided support for the 2311 disk drive.

De WebMatrix çok sayıda açık kaynaklı içerik yönetim sistemini desteklemek ve PHP ve yeni, basitleştirilmiş ASP. NET web sayfaları için hafif bir web geliştirme ortamı sağlamak için serbest bırakıldı.
In 2011, WebMatrix was released to support the large number of open source content management systems and to provide a lightweight web development environment for PHP and the new, simplified ASP. NET web pages.

Bu varsayım basitleştirilmiş iki beden sorunu çözmek için gerekli değildir, ancak özellikle uydular ve güneşin etrafında dönen gezegenlerin Dünya yörüngesinde birlikte hesaplanmalarını kolaylaştırır.
This assumption is not necessary to solve the simplified two body problem, but it simplifies calculations, particularly with Earth-orbiting satellites and planets orbiting the Sun.

Doğal birimler, SI ve diğer birim sistemleri ile karşılaştırıldıklarında, hem avantajları hem de dezavantajları vardır: Basitleştirilmiş denklemler: Sabitler 1e normalleştirildiğinde, bu sabitleri bulunduran denklemler de çok sık ortaya çıkar ve bazen de anlaşılmaları basitleşir.
Compared to SI or other unit systems, natural units have both advantages and disadvantages: Simplified equations: By setting constants to 1, equations containing those constants appear more compact and in some cases may be simpler to understand.

Denizaşırı Çinliler( Basitleştirilmiş Çince: 海外华人; Geleneksel Çince: 海外華人; pinyin: Hǎiwài Huárén), Çin Halk Cumhuriyeti( Anakara Çin, Hong Kong ve Makao) ya da Çin Cumhuriyeti( Tayvan) nin dışında yaşayan Çin doğumlu ya da Çin kökenli insanlardır.
Overseas Chinese(traditional Chinese: 海外華人/海外中國人; simplified Chinese: 海外华人/海外中国人; pinyin: Hǎiwài Huárén/Hǎiwài Zhōngguórén) are people of ethnic Chinese birth or descent who reside outside the territories of Mainland China, Hong Kong, Macau and Taiwan.

Burhan Şehidi( Uygurca: بۇرھان شەھىدى, Burhan Shehidi; Basitleştirilmiş Çince: 包尔汉•沙希迪; Geleneksel Çince: 包爾漢•沙希迪; pinyin: Bāoérhàn Shāxīdí; Rusça: Бурхан Шахиди; Tatarca: Borhan Şähidi; 3 Ekim 1894-27 Ağustos 1989), Uygur asıllı Çinli siyasetçi.
Burhan Shahidi(Uyghur: بۇرھان شەھىدى‎, ULY: Burhan Shehidi; برهان شهيدي; simplified Chinese: 包尔汉•沙希迪; traditional Chinese: 包爾漢•沙希迪; pinyin: Bāo'érhàn•Shāxīdí; Russian: Бурхан Шахиди; Tatar: Borhan Şähidi)(October 3, 1894- August 27, 1989), also spelled Bao Erhan, was a political leader in Xinjiang.

Psikiyatrist David Healy farmasötik firmaları bu zihinsel hastalık için basitleştirilmiş biyolojik teorileri destekleyip, psikoz etyolojisinde önemli etkenler olduğu bilinen sosyal ve gelişimsel faktörlerin göz ardı ettikleri ve farmasötik tedavilerin birincil olduğunu vurguladıkları yönünde eleştirmiştir.
Psychiatrist David Healy has criticised pharmaceutical companies for promoting simplified biological theories of mental illness that seem to imply the primacy of pharmaceutical treatments while ignoring social and developmental factors that are known important influences in the aetiology of psychosis.