BASITLEŞTIREYIM Meaning in English - translations and usage examples

• simple
• to simplify
• easy

Examples of using Basitleştireyim in Turkish and their translations into English

Bunu sana basitleştireyim.
I will make this simple.

Pekala sert çocuk, bunu senin için iyice basitleştireyim.
All right, tough guy, I'm gonna make this real simple for you.

Herşeyi basitleştireyim.
It will simplify everything.

İzin ver senin için durumu basitleştireyim.
Let me simplify things.

Bak, bunu basitleştireyim.
Look, I will make this simple.

Bu gerçeği senin için basitleştireyim.
Let me make this real simple for you.

Tamam, basitleştireyim. Senin gibi birini tasarlama planı benden çıktı.
I came up with the plan to design someone like you. Okay, let me make this simple.

Bunu senin için basitleştireyim.
Let me simplify this for you.

Burada gördüğünüz gibi… bir üçgen oluşmaktadır. Bunu basitleştireyim.
As you see here… a triangle is formed… To simplify this, and 99% of the time.

Bunu senin için basitleştireyim.
Let me make it simple for you.

Burada gördüğünüz gibi… bir üçgen oluşmaktadır. Bunu basitleştireyim.
To simplify this, a triangle is formed… as you see here… and 99% of the time.

Bunu senin için basitleştireyim.
I'm gonna make this easy on you.

Burada gördüğünüz gibi… bir üçgen oluşmaktadır. Bunu basitleştireyim.
To simplify this, a triangle is formed… and 99% of the time… as you see here.

Bunu senin için basitleştireyim.
Let me make this simple for you.

Öyleyse bir Vulkanın bile anlayabileceği kadar basitleştireyim.
Then I will make it so simple that even a Vulcan can understand.

O halde ben de basitleştireyim.
Well, I will make it simple, too.

Senin gibi birini tasarlama planı benden çıktı Tamam, basitleştireyim.
I came up with the plan to design someone like you. Okay, let me make this simple.

Bunu senin için basitleştireyim, Cary.
Let me put this to you simply, Cary.

Peki, öyleyse ben senin için basitleştireyim.
Well, then let me simplify it for you.

Senin için işi basitleştireyim, Potter.
I will make this simple for you, Potter.

Bu işi senin için biraz basitleştireyim.
Let me make it simple for you.

Bunu senin için basitleştireyim, Potter.
I will make this simple for you, Potter.

Bu çember içinde yaşayan her canlı tahliye edilmeli. Basitleştireyim beyler.
I will make this simple, people. Every living creature in this circle needs to be evacuated.

Bu işi senin için basitleştireyim.
Let me make this easy for you.

Senin için bunu için basitleştireyim.
Let me make this simple for you.

O zaman senin için basitleştireyim.
Allow me to make this simple for you.

O zaman senin için basitleştireyim.
Well, then let me simplify it for you.

O zaman senin için basitleştireyim.
Let me simplify it for you. well, then.

O yüzden bunu senin için basitleştireyim.
So let me make this nice and simple for you.

Şunu senin için biraz daha basitleştireyim Hart.
Let me make this simple for you, Hart.