DAVET EDEREK Meaning in English - translations and usage examples

• by inviting

Examples of using Davet ederek in Turkish and their translations into English

Seni davet ederek diyor ki.
By inviting you, she's saying.

Yaşlı kız muhtemelen onu buraya davet ederek fiyatı düşürmeğe çalışıyor.
The old girl is probably trying to whittle down the price by inviting him here.

Onu davet ederek iyi yaptın.
You did well to invite him.

Ve seni üzeri kırıntı dolu yatağıma davet ederek ümit verdiysem üzgünüm.
And I'm sorry if I led you on by inviting you into my crumb-filled bed.

Aileni davet ederek bir hata yaptım.
I made a mistake inviting your parents.

Tablo. Yaşlı kız muhtemelen onu buraya davet ederek fiyatı düşürmeğe çalışıyor.
Whittle down the price by inviting him here. The old girl is probably trying to The painting.

Bizi davet ederek bizi şereflendirdin.
You have honored us by inviting us for a family function.

Çığ gibi düşme riski taşıyan bu kızı davet ederek, kayak tatilimi zehir etmeyeceğim.
But I will not have you ruin my ski weekend by inviting this girl who sounds like an avalanche risk.

Beni davet ederek yanlış bir şey yapmadın.
You really didn't do anything wrong by inviting me over.

Seni güvende tutması gerekiyordu, yabancıları eve davet ederek hayatını tehlikeye atması değil.
She was supposed to keep you safe, not endanger your life by inviting strangers into the house.

Beni de davet ederek vicdanını rahatlatmaya çalışma.
Does not give you a clear conscience inviting me.

Xebeli Kral Ormun safına katılacak… ilk krallık olmaya davet ederek sizi onurlandırıyoruz Kral Nereus.
We honor you, King Nereus, to join King Orm's alliance. by inviting Xebel to be the first kingdom.

Gabei davet ederek düşüncesizlik ettiysem özür dilerim.
I'm sorry if inviting gabe was insensitive of me.

Sanki onları buraya davet ederek hata yapmışız gibi.
I just, I think we made a mistake inviting them over here.

Grup 47, Alman yazar Hans Werner Richterin 1947den 1967ye kadar Almancada eser veren yazarları davet ederek oluşturduğu bir gruptur.
Gruppe 47(Group 47) was a group of participants in German writers' meetings, invited by Hans Werner Richter between 1947-1967.

Bu meclise davet ederek beni kazandın.
You have bowled me over by inviting me here.

Ben de çocukken en sevdiğin dizilerden olan Küçük Evin bir bölümünü izlemeye seni davet ederek karşılık vermek istiyorum.
So I would like to return the favor by inviting you to watch an episode of your favorite childhood television series, Little House on the Prairie.

Alisha, Varunu davet ederek çok iyi bir şey yaptın.
Alisha, you did a very good thing by inviting varun.

UNMIK savcısı Michael Hartman, ne zaman iş arkadaşlarının eleştirilerini duysa, bu eleştirilere yerel yetkilileri organize suç konusunda daha güçlü olmaya davet ederek yanıt veriyor.
Whenever UNMIK prosecutor Michael Hartman hears criticism of his colleagues, he replies by urging local authorities to be tougher on organised crime.

Dean… Beni de davet ederek vicdanını rahatlatmaya çalışma.
Dean, don't make yourself feel better by asking me along.

Birçok Microsoftun teknik konferansının aksine, MIX, popüler konuşmacıları SXSW gibi diğer popüler web tasarım konferanslarından davet ederek tasarımcılara daha fazla terfi etti ve konferansı tanıtmak için her yıl bir CSS tasarım yarışmasına sponsor oldu.
Unlike many of Microsoft's technical conference, MIX has been promoted more heavily to designers by inviting popular speakers from other popular web design conferences, such as SXSW, and has sponsored a CSS design contest each year to promote the conference.

Ne diyeceğim… kendimi davet ederek… Benim gezisimde bana eşlik etmek istediğini mi söylüyorsun Ciddi bir sosyal faux pas çalıştırma riski altında Ah.
At the risk of running a serious social faux pas Are you saying you want to escort me on my trip in case I have a spring breakdown? by inviting myself… Oh. Tell you what.

Senden sadece başkanın bizi buraya davet ederek gösterdiği saygıyı, senin de göstermeni istiyorum.
I only ask you show the president the same respect he's showing us by inviting us here.

Derse sizi bir yolculuğa davet ederek başlayalım. -ve ilk kez metinler yığınıyla. yüzleşeceğiniz. bu yolculuğa. açık bir fikirle çıkmanızı istiyorum. -Yahudi ve Hristiyan geleneklerinde çeşitli olan.
Let me begin by inviting you on a journey and inviting you to take that journey with an open mind to your first, or a fresh, confrontation with collections of texts… collections which are variously in the Jewish and Christian traditions called"the Bible.

Senden sadece başkanın bizi buraya… davet ederek gösterdiği saygıyı, senin de göstermeni istiyorum.
Showing us by inviting us here. I only ask you show the president the same respect he's.

Ama sonra, seni davet ederek elde edilecek şeyleri fark ettim.
But then… Then I realized what could be gained by inviting you.

Ama sonra, seni davet ederek… elde edilecek şeyleri fark ettim.
Then I realized what could be gained by inviting you. But then.

Ama sonra, seni davet ederek… elde edilecek şeyleri fark ettim.
Be gained by inviting you. then I realized what could But then.

Seni yemeğe davet ederek… telafi etmek isterim.
I wanted to make it up to you… by inviting you to dinner.

Ama sonra, seni davet ederek… elde edilecek şeyleri fark ettim.
What could be gained by inviting you. But then… Then I realized.