DAVET Meaning in English - translations and usage examples

• invite
• invitation
• ask
• invited
• summoned
• inviting
• invites
• asked
• invitations
• asking
• summon
• asks

Examples of using Davet in Turkish and their translations into English

Davet edildi.
She has been summoned.

Dansa davet ediyorum.
I'm asking you to dance.

Davet edildin.
You have been summoned.

Sen de davet edildin mi?
Were you summoned, too?

Davet edildiniz, Aziz Peder.
You have been summoned, Reverend.

Nazikçe davet için sağ ol.
Thanks for asking nicely.

Ölüm kapıyı çalınca da direnmeyeceğiz, onu davet edeceğiz.
And when it's time to die we don't resist death, we summon it.

Beni içeri davet etmelisin.- Selam.
You have to ask me in.- Hi.- Hey.

Resmen davet edilmedikçe yardımcı olamayız.
Unless we're officially asked, we can't help you.

Selam. Beni içeri davet etmelisin.- Selam.
Hey.- Hi. You have to ask me in.

Kumandandan davet kabul edecek kadar güçlü olmadığını söyleyen bir cevap aldım.
Got a reply from the commander… saying she wasn't strong enough to accept invitations.

Biraz uygunsuz kaçar. Seni içeri davet ederdim, ama, um.
It's a bit awkward. I would ask you in, but, um.

Yemeğe davet edilmek istiyorsun değil mi?
You wanna be asked to eat, don't you?

Biraz uygunsuz kaçar. Seni içeri davet ederdim, ama, um.
I would ask you in, but, um, it's a bit awkward.

Seni içeri davet ederdim, ama, um… biraz uygunsuz kaçar.
I would ask you in, but, um, it's a bit awkward.

Kuzeni Pariste tatil geçirmeye davet etti bizi! -Evet.
Yep. Her cousins asked us to spend vacation with them in Paris.

Seni içeri davet ederdim, ama, um… biraz uygunsuz kaçar.
It's a bit awkward. I would ask you in, but, um.

Kuzeni Pariste tatil geçirmeye davet etti bizi! -Evet.
Her cousins asked us to spend vacation with them in Paris.- Yep.

Onu yemeğe davet edince, özel odada şarap verince.
When he asked her to dine, private room, lots of wine.

Biliyor musun doktor, sizi buraya davet etmemin başka bir sebebi var.
You know, Doctor, I confess an ulterior motive in asking you here tonight.

Onlara hiçbir davet yollanmadı ve tarihi kontrol etmek için hiçbir website yoktu.
They sent out no invitations, and there was no website to check the date.

Banka çok çok önemli müşterilerine davet kartları yollar. Yılın bu zamanında.
The bank sends out invitations to the VVIPs around this time of the year.

Dean… Beni de davet ederek vicdanını rahatlatmaya çalışma.
Dean, don't make yourself feel better by asking me along.

Sadece dansa davet edeceğim.- Richard!
Richard… Yeah. I will just ask her to dance!

Kumandandan… davet kabul edecek kadar güçlü olmadığını söyleyen bir cevap aldım.
Saying she wasn't strong enough to accept invitations. got a reply from the commander.

Buraya bilgi edinmek için davet edilmek sanki üst düzey bir ödül mü?
Being summoned here like I'm some ultimate prize for information?

Bir daha ona davet göndermemeniz konusunda söz vermenizi istiyorum.
And I must ask for your word not to send her any more invitations.

Kimse beni danslara davet etmiyor çünkü ellerim çok terliyor.
No one asks me to dances'cause I have such clammy hands.

Ah, Annabelle, neden davet edildiğini biliyorsun sanırım?
Ah, Annabelle, I expect you know why you have been summoned?

Görünmeyen dünyayı, davet ederken, ellerimizi birleştirmemizi istiyorum.
I would like us now to join hands, as we summon the unseen world.