DAVET ETMIŞTI Meaning in English - translations and usage examples

• invited
• invites
• asked

Examples of using Davet etmişti in Turkish and their translations into English

Jack davet etmişti.
Jack invited me.

Jimmy Koop sekizinci sınıfta beni dansa davet etmişti.
Jimmy Koop asked me to the eighth-grade dance.

Annem davet etmişti.
Mom invited me.

Otel mi? Ama Bay Renzo burada kalmamız için bizi davet etmişti.
But Mr. Renzo invited us to sleep here. Hotel?

Kelly davet etmişti.
Kelly invited me.

Griffin, beni kendi doğumgünü partisine davet etmişti.- Selam.
Griffin invited me to his birthday party.- Hi.- Hi.

Stacey davet etmişti.
Stacy invited him.

Griffin beni kendi doğum günü partisine davet etmişti.- Merhaba.
Griffin invited me to his birthday party.- Hi.- Hi.

Eşim davet etmişti.
My wife invited her.

Georgia yazı yazmada yardımcı olmam için beni davet etmişti.
Georgia asked me to come over and take dictation for her.

Holden davet etmişti.
Holden invited me.

Micha 211. tugayda bulunan arkadaşları da davet etmişti.
Micha invited the guys from the regiment of the 211th Brigade.

Johnny davet etmişti.
Johnny invited me.

Griffin, beni kendi doğumgünü partisine davet etmişti.- Selam.- Selam.
Griffin invited me to his birthday party.- Hi.- Hi.

Eşim davet etmişti.
My wife had invited her.

Selam.- Merhaba. Griffin beni kendi doğum günü partisine davet etmişti.
Griffin invited me to his birthday party.- Hi.- Hi.

Matthewu davet etmişti.
He invited Matthew.

Bizi davet etmişti, biz de gitmeye karar verdik.
And we decided to go. He had invited us.

Nikahına davet etmişti.
He invited me to the wedding.

Chi Chi de bizi birkaç hafta sonra düzenlediği bir partiye davet etmişti.
So Chi Chi invited us to a big party there in a couple of weeks.

Aslında davet etmişti ama.
He had invited me, but.

August, başarısıyla bana hava atmak için… beni oraya davet etmişti.
August invited me to his lab so he could brag about his success, his experiments.

Nikahına davet etmişti.
He invited us to the wedding.

Gül Sarkisyanı 14 Kasımda yapılacak rövanş karşılaşması için Türkiyeye davet etmişti.
Gul invited Sargsyan to a reciprocal match in Turkey, scheduled for November 14th.

Buraya davet etmişti. Beni bu akşam.
He invited me here tonight.

Griffin beni kendi doğum günü partisine davet etmişti.- Merhaba.- Selam.
Griffin invited me to his birthday party.- Hi.- Hi.

Beni kalmam için davet etmişti. Kontes Beaulieu de.
The Comtesse de Beaulieu has invited me to stay.

Louyu Ahmedabada Hint Yönetimi Enstitüsünü inşa etmeye o davet etmişti.
He's the one who invited Lou to come to Ahmedabad and build the Indian Institute of Management.

Kasharev babamı bir dinletisine davet etmişti. Götürmesi için ona yalvardım.
He was invited to a reading by Kasharev, and I begged him to take me.

Longinus bizi bir butik açılışına davet etmişti. Kokteyller, DJ falan olacakmış.
Longinus did invite us to a boutique opening, you know, cocktails, DJ.