GELECEK HAFTA SONU Meaning in English - translations and usage examples

• next weekend
• end of next week

Examples of using Gelecek hafta sonu in Turkish and their translations into English

Gelecek hafta sonu.
End of next week.

En erken gelecek hafta sonu.
End of next week at the earliest.

Gelecek hafta sonu.
About next weekend.

Bölgeyi temizliyorum. Han gelecek hafta sonu çağrı nöbetinde.
Clearing the field. Han is on the call schedule next weekend.

Gelecek hafta sonu mu?
It's next weekend?

Bölgeyi temizliyorum. Han gelecek hafta sonu çağrı nöbetinde.
Han is on the call schedule next weekend. Clearing the field.

Gelecek hafta sonu nasıl?
What about next weekend?

Evet, römorkların gelecek hafta sonu sinemaya vuracağını duydum.
Will be hitting theaters next weekend. Yes, uh, I heard the trailers.

Gelecek hafta sonu efendim.
That's next weekend, sir.

Tom kendisinin ve arkadaşlarının gelecek hafta sonu kampa gitmeyi planladıklarını söyledi.
Tom said he and his friends were planning to go camping next weekend.

Gelecek hafta sonu olabilir.
We could have it next weekend.

Tammyyi gelecek hafta sonu alabilirim.
I will take her for a weekend next month.

Gelecek hafta sonu görüşürüz. Gerry.
Until the next weekend. Gerry.

Liam, ailem gelecek hafta sonu Caboya gidiyor.
Liam, my family's taking a trip to Cabo next weekend.

Gelecek hafta sonu görüşürüz. Gerry.
Gerry, until the next weekend.

Evet, belki gelecek hafta sonu takılırız. Üzgünüm.
I'm sorry. Yeah, well, maybe we can hang out next weekend.

Gelecek hafta sonu paranı veririm.
I will pay you back next weekend.

Evet, belki gelecek hafta sonu takılırız. Üzgünüm.
Yeah, well, maybe we can hang out next weekend. I'm sorry.

Gelecek hafta sonu seninle gelemem, tamam mı?
I can't come with you next weekend.

Tomun babası gelecek hafta sonu Tomu ve beni kayak yapmaya götürüyor.
Tom's father is taking Tom and me skiing next weekend.

Gelecek hafta sonu için bir planın var mı?
Any exciting plans for the upcoming weekend?

Tom muhtemelen gelecek hafta sonu onunla Bostona gideceğimi düşündü.
Tom probably thought I was going to Boston with him next weekend.

Gelecek hafta sonu konusunda oldukça iyimserim, gerçi.
I'm pretty optimistic about next weekend, though.

Gelecek hafta sonu arkadaşlarımla bir pikniğe gidiyorum.
I'm going on a picnic with my friends next weekend.

Tom gelecek hafta sonu Mary ile birlikte Bostona gitmemi istedi.
Tom asked me to go to Boston with Mary next weekend.

Gelecek hafta sonu kimin Tomla yürüyüşe gideceğini merak ediyorum.
I wonder who's going to go hiking with Tom next weekend.

Jose gelecek hafta sonu için… detaylar hakkında konuşmak istedi.
Jose wanted to talk to you about the details for next weekend.

Gelecek hafta sonu… benim başka bir anlaşma üstünde çalışmam gerekiyor.
I have got to work on this deal that's closing. Next weekend.

Gelecek hafta sonu Will kalmaya gelecek, onu sorun etmezsen tabii.
Will's coming next weekend, so if you're okay with that.

Jacke gelecek hafta sonu Oxforda gideceğimi söylüyordum.- İnanılmaz.
Extraordinary. I was just telling Jack that I'm going back next weekend.