GITSEK Meaning in English - translations and usage examples

• go
• leave
• get
• going
• went
• getting
• left
• gone

Examples of using Gitsek in Turkish and their translations into English

Gitsek iyi olur.
We would better leave.

Buradan gitsek iyi olur.
We better leave here.

Gitsek iyi olur gibi görünüyor.
It looks like we would better leave.

Kiliseye gitsek iyi olur.
Better get to the church.

Gitsek iyi olacak, benim git.
We better get going, I gotta get back.

Sanırım gitsek iyi olur.
I think we would better leave.

Gitsek iyi olur. Violet öldü.
We would better keep moving. Violet's gone.

Eve yemeğe gitsek iyi olur.
Better get home for dinner.

Gitsek iyi olacak.- Hayır, sağol.
No, thank you, I think we better be going.

Artık gitsek iyi olacak.
I think we best be getting on.

Gitsek iyi olur. bizi ekstra gün ücretine tabi tutmadan önce.
We better leave before they charge us for another day.

Kuleye gitsek iyi olur.
We would better get to the tower.

Ama sanırım şimdilik gitsek iyi olur. Tamam mı?
But I think for now,- we should get going. Okay?

Erken gitsek daha iyi olur.
We would better leave early.

Acaba birkaçımız Hootena gitsek ve onu ikna etmeye.
Do you think if a bunch of us went to Hooten, we could convince him that.

Ve gitsek ne olur? Ahırlara gidip iki at alsak.
Took two horses and left? What if we went down to the stables.

Sabah biz gitsek iyi olacak.
We better be gone in the morning.

Eve gitsek iyi olur, Callie akşam yemeğine geç kalınmasını sevmez.
We would better get home, Callie don't like to keep dinner waiting.

Lone Stara gitsek iyi olur.
We would better get to the Lone Star.

Polise gitsek bile bizi görmezden gelmeleri muhtemel.
Even if we went to the police, there's a good chance they will ignore us.

Ya hepimiz size bakmaya gitsek ve hepimiz kaybolsaydık?
What if we all went looking for you? And we all got lost?

Sanırım gitsek iyi olur doktor.
I think we would better leave, Doctor.

Ve yanlışlıkla yukarı gitsek ne olur? -Onu uçarken takip etsek.
And end up going up for real?-What if we follow him there.

Sanırım gitsek iyi olacak, değil mi?
Well, i guess we should be going, huh?

İstasyona gitsek iyi olacak.
Well, we ought to be getting to the station.

Stevele ben gitsek belki daha iyi olur.
Perhaps it would be better if Steve and I left.

Belki de biz eve gitsek iyi olacak. Hayır.
Maybe we ought to be getting on home.

Zamanda geriye gitsek bile seni ilk perdede vururum!
Even went back in time/ and turned you whack in the prequel!/!

Atlar değiştirildi. Gitsek iyi olur. Hazırlanın, millet.
Folks, the horses are changed. We would better get going.

Buna hiç gerek- Gitsek iyi olacak.- Önemli değil.
There's not really a-- We should get going.- It's okay.