KAPAK Meaning in English - translations and usage examples S

Verb
Noun
cover
kapak
siper
kılıf
paravan
örtbas
bir kılıf
karşılamak
göstermelik
kamufle
koru
hatch
kapak
ambar
kaporta
kapıyı
bölmeyi
kuluçka
yumurtadan
çatladıktan
lid
kapak
cap
yüzbaşı
bere
şapkası
kaptan
kapağı
başlığı
kepi
kep
capin
kasketi
valve
valf
kapakçık
valfı
supap
vanayı
vana
bir sübap
trapdoor
kapağı
tuzak kapısı
bir gizli kapı
kapı tuzaklı
araştıramadığı
tavan kapısını
hubcap
jant kapağı
jant
touché
tuş
kapak oldum
pes
tuşe
etkilendim

Examples of using Kapak in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Kapak hızı.
Shutter speed.
Dış kapak açılıyor.
Opening outer door.
Kapak nerede?
Where's the door?
Cılız kapak, az köpük.
Skinny cap, low foam.
Kapak tek çıkış yolu değil.
The door's not the only way out.
Pulmoner kapak temiz görünüyor.
Pulmonary valve looks clean.
Kapak 13te desteklenmiyor. Tamam.
Okay, the valve wasn't supported at 13.
Kıçınızda kapak gibi patlatacağım.
I'm gonna pop a cap in your ass.
Hayat. Süpürge. Takım. Yüzük. Mikrop. Kapak.
Broom. Germ. Ring. Life. Team. Lid.
Ah, metal kapak, cıvata, çiğnenmiş sakız.
Ah, metal cap, bolt, chewed gum.
Hayat. Süpürge. Takım. Yüzük. Mikrop. Kapak.
Life. Ring. Team. Lid. Germ. Broom.
Yüzük. Kapak. Süpürge. Mikrop. Hayat. Takım.
Broom. Germ. Ring. Life. Team. Lid.
Sanırım uçağın tepesinde bir kapak gördüm.
I think I saw a hatch at the top of the plane.
Yüzük. Kapak. Süpürge. Mikrop. Hayat. Takım.
Life. Ring. Team. Lid. Germ. Broom.
Iç çamaşırların havaya mı uçtu? Yani kapak gibi.
So… blew off your underwear? like, the hatch.
Yalıtımlı üst kapak negatif terminaldir.
An insulated top cap is the negative terminal.
Yani kapak gibi, iç çamaşırların havaya mı uçtu?
Blew off your underwear? So… like, the hatch.
Iç çamaşırların havaya mı uçtu? Yani kapak gibi.
Blew off your underwear? So… like, the hatch.
Daha kapak bul, korkak. Saklanacak başka bir tane.
Find another trapdoor to hide under, coward.
Kumanda modülünün iç görüntüsü… LM kapak alanına bakıyor.
Interior view of the command module looking up into the LM hatch area.
Kapak hızı. F-stop… Sade odağı ayarlayacağım.
Let me just adjust the focus, F-stop, shutter speed.
Giriş noktası bu kapak olmalı, ama o da gizlenmişti.
This trapdoor has to be the access point, but it was covered up.
Eğer kapak yırtılmak üzereyse EKO kalp krizini tetikleyebilir.
If that valve is about to dehisce, echo could trigger a heart attack.
Kumandan, gemideki tüm kapak ve hava kilidi az önce açıldı.
Commander, every hatch and airlock on the ship just opened up.
Şimdi, Bu kapak önemlidir çünkü motorunuza yakıt almak için çalışır.
Into your engine. Now, this lid is important because it works to get fuel.
Kumandan, gemideki tüm kapak ve hava kilidi az önce açıldı.
Just opened up. Commander, every hatch and airlock on the ship.
Kalbinizdeki kapak uygun şekilde kapanmadığı için… kan geriye doğru sızıyor.
So blood is leaking back. The valve inside your heart isn't closing properly.
Bu yoğunlaşmada, kapak açılır açılmaz, 60 saniyeniz var.
You have got 60 seconds. In this concentration, as soon as that lid is open.
Şişe ve kapak, Brükseldeki Crown Holdings ve Seal Company tarafından üretildi.
The bottle and the cap were produced by the Crown Cork and Seal Company in Brussels.
Kalbinizdeki kapak uygun şekilde kapanmadığı için… kan geriye doğru sızıyor.
The valve inside your heart isn't closing properly, so blood is leaking back.
Results: 1408, Time: 0.0568

Top dictionary queries

Turkish - English