Examples of using Kapak in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Kapak hızı.
Dış kapak açılıyor.
Kapak nerede?
Cılız kapak, az köpük.
Kapak tek çıkış yolu değil.
Combinations with other parts of speech
Usage with adjectives
Usage with verbs
kapağı kapat
kapağı açın
diz kapağıkapağı kapatın
kapak kapandı
kapağı kaldır
kapağı açma
kapak fırlamışa
More
Pulmoner kapak temiz görünüyor.
Kapak 13te desteklenmiyor. Tamam.
Kıçınızda kapak gibi patlatacağım.
Hayat. Süpürge. Takım. Yüzük. Mikrop. Kapak.
Ah, metal kapak, cıvata, çiğnenmiş sakız.
Hayat. Süpürge. Takım. Yüzük. Mikrop. Kapak.
Yüzük. Kapak. Süpürge. Mikrop. Hayat. Takım.
Sanırım uçağın tepesinde bir kapak gördüm.
Yüzük. Kapak. Süpürge. Mikrop. Hayat. Takım.
Iç çamaşırların havaya mı uçtu? Yani kapak gibi.
Yalıtımlı üst kapak negatif terminaldir.
Yani kapak gibi, iç çamaşırların havaya mı uçtu?
Iç çamaşırların havaya mı uçtu? Yani kapak gibi.
Daha kapak bul, korkak. Saklanacak başka bir tane.
Kumanda modülünün iç görüntüsü… LM kapak alanına bakıyor.
Kapak hızı. F-stop… Sade odağı ayarlayacağım.
Giriş noktası bu kapak olmalı, ama o da gizlenmişti.
Eğer kapak yırtılmak üzereyse EKO kalp krizini tetikleyebilir.
Kumandan, gemideki tüm kapak ve hava kilidi az önce açıldı.
Şimdi, Bu kapak önemlidir çünkü motorunuza yakıt almak için çalışır.
Kumandan, gemideki tüm kapak ve hava kilidi az önce açıldı.
Kalbinizdeki kapak uygun şekilde kapanmadığı için… kan geriye doğru sızıyor.
Bu yoğunlaşmada, kapak açılır açılmaz, 60 saniyeniz var.
Şişe ve kapak, Brükseldeki Crown Holdings ve Seal Company tarafından üretildi.
Kalbinizdeki kapak uygun şekilde kapanmadığı için… kan geriye doğru sızıyor.