KULLANARAK Meaning in English - translations and usage examples

• using
• can
• utilizing
• use
• used
• uses
• could

Examples of using Kullanarak in Turkish and their translations into English

Şu hortumu kullanarak.
USING THAT PROBOSCIS.

Onu kullanarak seni durdurabilirim.
I could have him stop you.

Yaratik sogu-bilimini kullanarak onu dondurabiliriz.
We could freeze her. Use the alien cryogenics.

Şekiller oluşturabiliyordu. Filmin negatifinde zihnini kullanarak.
He could create shapes on the negative from his mind.

Babamın programını kullanarak yeni Bilgisayar yapmak mı?
Use my father's program to make your own Intersects?

Tahrik olursa, müthiş fiziksel gücünü kullanarak öldürebilir.
Aroused, his great physical strength could kill.

Alüminyum kullanarak yapardım. Normalde bu işi şeffaf.
Ordinarily, I could do it with a piece of transparent aluminium.

Binayı en yakın çıkış veya yangın çıkışı kullanarak terk edin.
Leave the building utilizing the nearest exit or the fire exit.

Filmin negatifinde zihnini kullanarak şekiller oluşturabiliyordu.
He could create shapes on the negative from his mind.

Westchesterda bir adam kafa karıştıran gözlükler kullanarak yapıyor.
THERE's A GUY IN WESTCHESTER THAT USES DISORIENTING GOGGLES.

Bu manyetik enerji kullanarak moleküler bir bağ oluşturuyor.
It utilizes magnetic energy to generate molecular bonding.

Meldwoodda, böyle şeyleri diş fırçası ve bant kullanarak yapardık.
Out of toothbrush and tape. Back in Meldwood, we could make these.

Yaşam gücümüzü kullanarak karanlığa karşı ışıkla savaşıyoruz.
We are fighting dark with light, utilizing our life force.

Meldwoodda, böyle şeyleri diş fırçası ve bant kullanarak yapardık.
Back in Meldwood, we could make things out of toothbrush and tape.

Onları kullanarak tüm dünyayı masum olduğunuza inandırabilirim.
With them, I can convince the world that you're innocent.

Birkaç blok ileriden susturucu kullanarak ateş edildiğine göre.
It was a couple of blocks deep, and whoever fired used a silencer.

Programı kullanarak Cartel için gizlice satış yapıyor.
She's using the program to cover the sale of weapons to the cartel.

Yaralanmadığım için şanslıyım Ve hiçbir normal insan silah kullanarak bunu yapmaz.
No normal person could have done that. And the gun.

Güvenlik kameralarını kullanarak benim için bu kızın izini sür.
You could trace the girl. For me. With the security cameras.

Lütfen işlemleri durdurun ve bina terk edin En yakın çıkışı kullanarak.
Please cease operations and leave the building utilizing the nearest exit.

Burayı kullanarak Afrikadan, en azından bir kaç aile çıkabilmiş miydi?
Could at least a few families have broken out of Africa here?

Lütfen işlemleri durdur Ve binayı en yakın çıkışı kullanarak terk edin.
Please cease operations and leave the building utilizing the nearest exit.

Sonra ayaklarını da kullanarak ipe tırmanmış ve kendini kurtarmış.
And then he could step into them and climb the rope and save himself.

Hayır koşusu konusundaki etkileyici becerinizi kullanarak kaçmayı başardınız.
And made good your escape utilizing your impressive skills as a fun runner.

Oyun, as kullanarak değil, ancak kraliçe kullanarak kazanılacağını söylemiştim.
I told you this game could only be won using the queen and not the ace.

Mekiklerimizden birisinin, warp bobinini kullanarak bu alanı oluşturabiliriz.
We could generate the same kind of field with our shuttle's warp coils.

Senin ekipmanlarını kullanarak istediğime çabuk ulaşacağımı biliyordum.
And I knew I could use your equipment to get what I needed fast.

Yayılan söylentiye göre, sadece seçilmiş kişi Kavalı kullanarak cinlere hükmedebilirmiş.
Rumors spread that only the one with The Pipe could rule the goblins.

Onun sıradışı becerilerini kullanarak, tehlikeli durumlardaki onlardan ellerimiz ve gözlerimiz.
Utilizing its extraordinary capabilities, our hands and eyes in dangerous situations.

Washington temsilciliği acil iletişim prosedürünü… kullanarak bunu gönderdi, yoldaş Zhilov.
The Washington rezidentura used emergency contact procedures to send this, comrade Zhilov.