ÖFFNEST ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• açmadan
• aç
• açmanı
• açacaksın
• açıp
• açıyorsun
• açar mısın
• açtığında
• açtığınızda
• açmak

Öffnest Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Du öffnest die Luke.
Sen kapağı aç.

Gib her! Und DU öffnest das!
Sen aç bunu. Haydi, ver şunu bana!

Öffnest du bitte?
Benim, aç lütfen?

Und… du öffnest Spotify.
Sen de Spotifyı açıyorsun.

Öffnest die Tür und sagst.
Kapıyı açacaksın ve diyeceksin ki.

Nein, du öffnest diese Tür.
Hayır, sen bu kapıyı aç.

Matthew, wenn du bitte deinen Schlafsack öffnest.
Matthew, eşya torbasını açar mısın?

Du öffnest die Tür.
Sen kapıyı açıyorsun.

Du gehst rein und öffnest den Safe.
İçeri girip kasayı açacaksın.

Du öffnest morgen früh, oder?
Sabah sen açar mısın?

Du gehst raus und öffnest die Tür.
Sen kurtulacaksın. Sonra gelip kapıyı açacaksın.

Du öffnest die Tür. Komm mit.
Sen kapıyı aç, gel hadi.

Ich möchte, dass du deine Augen öffnest, okay?
Gözlerini açmanı istiyorum şimdi tamam mı?

Du öffnest nur den Lastwagen!
Sen sadece bu kamyonu açacaksın.

Deshalb ist es so wichtig, wie du sie öffnest.
Böylece, kapatmak onu açmak kadar önemlidir.

Du öffnest dein Herz, ich mein Hemd.
Sen yüreğini aç, ben gömleğimi.

Entlade dich, bevor du den Computer öffnest.
Bilgisayarı açmadan önce kendinizi topraklayın.

Du öffnest die Zelle… und ich werde fortgehen.
Sen bu hücreyi aç… ben de çekip gideyim.

Mach das dreimal, bevor du deine Augen öffnest.
Gözlerinizi açmadan önce üç tekrarlama yapın.

Wenn du die Augen öffnest, sollen sie weg sein.
Gözlerini açtığında… onları kov gitsinler buradan.

Mach das dreimal, bevor du deine Augen öffnest.
Gözlerinizi açmadan önce bunu 3 kez uygulayın.

Bevor du die Augen öffnest, will ich nur sagen,-.
Gözlerini açmadan önce, şunu söylemek istiyorum… manyak değilim.

Entscheide dich, bevor du den Kühlschrank öffnest.
Ne istediğine dolabı açmadan önce karar ver.

Ich wollte nicht, dass du den Safe öffnest, um was rauszunehmen.
Bir şey almak için kasayı açmanı istemedim.

Vielleicht wollen die Geister nicht, dass du sie öffnest.
Belki de… hayalet… ler onu açmanı istemiyordur.

Doris? Bist du so gut und öffnest mir das Cockpit, bitte?
Doris. Nazik davranıp kapağı benim için açar mısın lütfen?

Was wird dir bewusst, wenn du die Augen öffnest?
Gözlerini açıp geleceğin sana hazırladıklarını görürsün?

Dass du die Büchse der Pandora öffnest, die du nie wieder schließen willst?
Pandoranın kutusunu açıp bir daha kapatamamaktan mı?

Welche Ausbildung brauchst du, bevor du deine Türen öffnest?
Kapılarınızı açmadan önce hangi eğitimi almanız gerekiyor?

Aber wenn du die Fenster öffnest… und die Tür, dann entsteht Durchzug. Nirgendwo.
Klima yok. Ama camı ve ön kapıyı aç… hafifçe eser.

"öffnest" nasıl bir cümlede kullanılır

solange du sie nicht öffnest passiert auch nichts.

Du holst einen Korkenzieher und öffnest deine Beute.

Du öffnest deine Chakren mit Atemübungen und Meditationen.

Ist das Wetter angenehmer, öffnest Du sie weit.

Dann öffnest du die Jalousie vor dem Fester.

mit welchem Textviewer öffnest du die Datei ?

Mit der Taste „Übersicht“ öffnest du die Sound-Übersicht.

Du öffnest Dich für die Erfahrung des Augenblicks.

Juli 2011, 20:38 Kenny: Du öffnest die Kommode.

Für die abgerundeten Flügel öffnest du die Bügel.