ANKOMME ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• vardığımda
• geldiğimde
• oraya

Ankomme Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Ich rufe an, wenn ich ankomme.- Nein.
Seni oradan ararım.- Hayır.

Wenn die Hirogen ankommen, wird's mehr Blutvergießen geben.
Hirogen geldiğinde, daha fazla kan dökülecek.

Wenn ich in Delhi ankomme.
Delhiye vardığım zaman size bildiririm.

Als ich aber dort ankomme, war das System schon ausgeschaltet.
Şubeye geldiğimde sistem çoktan kapatılmıştı zaten.

Er fragte, wann der Bus ankomme.
Otobüs ne zaman gelir, diye sordum.

Wenn ich im Krankenhaus ankomme, kann alles passiert sein.
Ama hastaneden çıktığında böyle bir şey olabileceğini düşünmüştüm.

Ruf mich an. Sobald ich ankomme.
Varır varmaz seni arayacağım.- Ara beni.

Wenn ich in Mexico City ankomme, schicke ich Ihnen das Geld. Nein.
Öderiz. Meksiko şehrine vardığımda… size parayı gönderirim. Hayır.

Ich bete nur, daß ich rechtzeitig ankomme.
Oraya vaktinde gideyim diye dua ediyorum.

Als ich im 21. Jahrhundert ankomme, stimmt etwas nicht.
Yüzyıla geldiğim an bir aksilik olduğunu fark ettim. 21.

Was passiert, wenn ich mit Verspätung im Hotel ankomme?
Otele“ geç” ulaşırsam ne olur?

Wenn ich in Apulien ankomme, fühle ich mich jedesmal wie in einem Traum.
Kapadokyaya her gittiğimde kendimi rüyada gibi hissediyorum.

Was muss ich tun, wenn ich in Spanien ankomme?
İspanyaya vardığımda ne yapmam gerekiyor?

Wenn ich im Büro ankomme, wartet mein bereinigter Posteingang auf mich.
Ofise vardığımda, gelen kutum temiz bir şekilde beni bekliyor olacak.

Ich bin gespannt, wann ich im Urlaub ankomme.
Ne zaman tatil için geleceğim merak ediyorum.

Bevor ich in Buenos Aires ankomme. Eine Veränderung, die ich jeden Donnerstag vornehme.
Her perşembe akşamı Buenos Airese varmadan önce yaptığım bir değişim.

Du weißt doch, dass ich ungern mit leeren Händen ankomme.
Böyle şeylere eli boş gelmekten ne kadar nefret ettiğimi bilirsin.

Wenn ich bei meinem Geburtstag ankomme, drücke ich ab.
Doğum günüme geldiğimde ateş edeceğim.

Woher weiß die Transfergesellschaft, wann ich am Flughafen ankomme?
Transfer şirketi havaalanına ne zaman geleceğimi nasıl bilecek?

Was ist, wenn ich als Letzter ankomme?- Das passiert?
Gelmezsin değil mi?… Peki, bundan son ben ne olacağım?

Man wisse also genau, auf was es in einer solchen Situation ankomme.
Çünkü böyle bir durumda başına neler geleceğini gayet iyi bilir.

Wie soll er das denken, wenn ich mit meinem Mann ankomme und mit meinen 2 Kindern?
Kocam ve iki çocuğumla gelmişken beni nasıl bekâr sansın?

Der Durchsuchungsbefehl sollte gesiegelt und zugestellt sein, bis Sie dort ankommen.
Siz oraya vardığınızda, arama izni imzalanmış ve verilmiş olur.

In ein paar Wochen werden wir wieder vor Ort sein, und wir erwarten einen Rückzug um wieder knapp einen Kilometer, aber wenn ich dort ankomme und der Rückzug ist 8 Kilometer, wäre ich kein bisschen überrascht.
Birkaç hafta sonra o noktaya ulaşacağız ve şimdiye kadar, yaklaşık 800 metre daha geri çekildiğini tahmin ediyoruz. Ama oraya gidip paramparça olduğunu ve 8 km daha geri çekildiğini görseydim, inanın, hiç şaşırmazdım.

Nun, wirst du versuchen, ihn lebendig zu halten, bis ich ankomme?
Peki, onu tutmaya çalışacak mısın… ben oraya kadar hayatta mısın?

Werden du, Danke, aber… Ian… wenn ich beim nächsten Planeten ankomme, Jamie, Jared.
Ben en yakın gezegene vardığımda… sen, Jamie, Jared, Ian… bu dünyada değer verdiğim herkes çoktan ölmüş olur. Teşekkürler ama.

Sie haben genug Sauerstoffreserve, um rauszuspringen, wenn ich ankomme.
Ben geldiğimde kendini fırlatman için yeterince oksijenin var.

Und ich hoffe dass es einen gibt, denn ich muss glauben können, dass es dort jemanden geben wird auf der anderen Seite der das Licht für mich anlässt, wenn ich dort ankomme, dass jemand dort sein wird um mich zu begrüßen.
Eğer bir Tanrı varsa; ki olmasını yürekten istiyorum, çünkü öbür dünyaya gittiğimde benim için ışıkları açık bırakacak birinin olduğuna oraya vardığımda beni karşılayacak birinin olduğuna inanmak zorundayım.

Steht der Name"Hiroshima in allen Zeitungen. Als ich am übernächsten Tag in Paris ankomme.
İki gün sonra, Parise vardığımda,… Hiroşimanın adını okuyorum bütün gazetelerde.

Wenn uns die Geschichte irgendetwas gelehrt hat… dann, dass du schon schläfst, wenn ich dort ankomme.
Evet ve eğer tarih bize bir şey öğrettiyse ben oraya varana kadar uyumuş olacaksın.