Anzieht Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Wie man Jays anzieht.
Das afrikanische Land ist berühmt für seine wilde und ländliche Umgebung, die jährlich Tausende von Touristen anzieht.
Afrika Ülkesi, her yıl binlerce turist çeken vahşi ve kırsal ortamlarıyla ünlüdür.Su-ji hat etwas, das Männer anzieht, richtig?
Su-jide erkekleri çeken bir şey var, değil mi?Sorge dafür, dass sie diese Turnschuhe anzieht.
Außer, dass man Daschikis anzieht und Mais isst und so.
Combinations with other parts of speech
Isimlerle kullanım
Zarflarla kullanım
Weißt du, wie man einen Kimono anzieht?
Wenn es sich herausstellt, dass der erste Ort Verweise anzieht, dann ist dies ein betrügerisches System.
Eğer ilk yer referansları çekiyorsa, o zaman bu hileli bir sistemdir.Du bist so schwer, wie die Erde dich anzieht.
Yerin seni çektiği kadar ağırsın.Wenn Ihr Onlineshop bereits Besucher anzieht, können Sie den Traffic Ihres Onlineshops analysieren.
Online mağazanız zaten ziyaretçi çekiyorsa online mağaza trafiğinizi analiz edebilirsiniz.Was Insekten im Haus anzieht.
Evde böcekleri çeken nedir.Welche Geschichte er in einer bestimmten Situation erzählt. Wie er sich kämmt, welches Hemd er wann anzieht.
Saçını tarayış şeklini, o gün hangi gömleği giyeceğini… herhangi bir durumda hangi öyküyü anlatacağını kesinlikle bilirsem… gerçekten aşık olduğumu o zaman anlayacağımdan eminim.Es hat einen süßen Geschmack, der Haustiere anzieht, aber es ist tödlich.
Evcil hayvanı çeken tatlı bir tada sahiptir, ama ölümcül.Für mich steht die blaue Linie für die Erinnerung, warum man die Uniform jeden Tag anzieht.
Wie man Kunden mit kostenlosen"Brötchen" anzieht: 14 Arbeitsideen.
Müşterileri ücretsiz'' çörekler'' ile çekmek nasıl: 14 çalışma fikri.Verwenden Sie kein süßes Parfüm, das Parasiten anzieht.
Parazitleri çeken tatlı parfüm kullanmayın.Aber Sie können sich vorstellen, wie viele Menschen meine Familie anzieht, die auf Almosen aus sind.
Ama sadaka isteyen kaç kişiyi ailemin cezbettiğini tahmin edersin.In Griechenland gibt es die Überzeugung, dass Geld Geld anzieht.
Yunanistanda paranın para çektiği inancı var.Wie man Winter Finches anzieht.
Kış finches çekmek nasıl.Merkmale einer guten Frau, die sofort eine männliche Narzisse anzieht.
Hemen bir erkek nergis çeken iyi bir kadının 4 özelliği.Weißt du, was Athena anzieht?
Peki, Athenanın ne giyeceğini biliyor musun?Indonesien ist ein erstaunliches Land, das jeden Monat viele Touristen anzieht.
Endonezya her ay çok sayıda turisti çeken muhteşem bir ülke.Ich wollte nicht, dass sie'n Monsterschlüpfer anzieht. Okay?
Tamam mı? Ona o koca, aptal donu ben giydirmedim.Eine weibliche Mutter hat eine enorme weibliche Energie, die Männer anzieht.
Bir kadın anne erkekleri çeken inanılmaz kadınsı enerjiye sahiptir.Einem Heilbutt beizubringen, wie man Socken anzieht.
Pisi balığına çorap giymeyi öğretiyorum sanki.Das Singen ist, wie der Mann die Frau anzieht.
Şarkı söylemek, erkeğin kadını nasıl cezbedeceğidir.Es gibt etwas spannend und geheimnisvoll über die Tiefe, die Tauchgänge anzieht.
Dalış çeken derinliği hakkında heyecanlı ve gizemli bir şey var.Istanbul- eine einzigartige Stadt, die täglich Millionen von neugierigen Touristen anzieht.
İstanbul- günlük meraklı milyonlarca turist çeken eşsiz şehir.Doch im August gibt es eine Lotusblüte Felder, die oft Touristen anzieht.
Ancak, Ağustos ayında, genellikle turist çeken bir nilüfer çiçeği alanları vardır.NASCAR-Fans. Country-Fans.- Wer Babys Band-T-Shirts anzieht.
Nascar'' hayranları,'' country'' müzik hayranları, çocuklarına müzik grubu tişörtü giydirenler.Der Islam hat eine interessante Justiz, die akademische Touristen in die Region anzieht.
İslamın bölgeye akademik turist çeken ilginç bir yargı sistemi vardır.
