Giymen Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Beyaz giymen lazım.
Ayakkabılarını giymen lazım.
Bunu giymen gerek.
Savaşacaksan üniforma giymen gerekir.
Bunu giymen gerekiyor.
Combinations with other parts of speech
Isimlerle kullanım
hüküm giymişayakkabılarını giypantolonunu giyüniforma giymekelbise giymekgiysiler giymekceketini giykıyafetler giymekeldivenlerini giygiymek zorunda
Daha
Zarflarla kullanım
Clarke, kostümü giymen gerek.
Bunu giymen lazım.
Bir savaşa giriyorsan üniformanı giymen gerekir.
Sarı giymen yasak.
Senin onun kıyafetlerini giymen dışında?
Pijama giymen gerekiyor.
Frankie, o formayı burada giymen gerekmez.
Kostüm giymen gerekiyordu.
Cidden, tek isteğim takım elbise giymen.
Takımı giymen gerek.
Bunu giymen gerekiyor. Üzgünüm ama….
Üzgünüm ama… Bunu giymen gerekiyor.
Bunu giymen gerek. Sağ ol.
Bir: Altına bir şey giymen gerekmiyor.
Kıyafeti giymen gerek Clarke. Tamam. Gelin.
Savaşacaksan üniforma giymen gerekir.- Hayır.
Canım, bence giymen için sana değişik bir şeyler almanın zamanı geldi.
Hayır, onu giyemezsin, takım elbise giymen gerek.
Zırh falan giymen gerekmiyor mu?
Güney Denizlerinde olduğu gibi sarong giymen lazım.
Bu tişörtü giymen artık ayık olduğun.
Hayır. Savaşacaksan üniformanı giymen gerekir.
Sana da yiyecek bir şey ve giymen için bundan daha fazlasını bulmak zorundayız.
Ama kendi ayakkabılarını giymen gerekecek.
Giymen için güzel bir şey aldım,… ve artık gidip şehirde gezebiliriz.