Berechenbar Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Er ist berechenbar.
O tahmin edilebilir.Berechenbar, aber gut.
Öngörülebilir, ama iyi.Jeder ist berechenbar.
Herkes öngörülebilir.Berechenbar wie eh und je.
Her zamanki gibi tahmin edilebilir.Du bist berechenbar.
Tahmin edilebilir oluyorsun.Berechenbar, sicher und langweilig.
Öngörülebilir, güvenli ama yine de sıkıcı.Allgemein berechenbar.
Genel olarak öngörülebilir.Wie berechenbar ist die Zukunft?
Geleceğin ne kadar tahmin edilebilir olduğunu?Tony ist so berechenbar.
Tony çok tahmin edilebilir.Ich bin berechenbar, zuverlässig, seriös.
Ben öngörülebilir, güvenilir ve itimatlıyım.Das macht uns berechenbar.
Bu bizi öngörülebilir yapar.Ein wenig berechenbar. Nicht schlecht.
Fena değil. Biraz tahmin edilebilir.Nun das zweite ist berechenbar.
İkincisi öngörülebilir oluşu.Ich bin berechenbar?
Tahmin edilebilir olduğumu mu söylüyorsun?Meine Schwester ist ebenso einfach wie berechenbar.
Kardeşim öngörülebilir olduğu kadar basittir de.Dies macht die nächsten Bewegungen berechenbar und ermöglicht Ihnen, eine binäre Option zu gewinnen.
Bu sonraki hareketler öngörülebilir yapar ve ikili bir seçenek kazanmak sağlar.Bürger sind nicht gern berechenbar.
İnsanlar öngörülebilir olmayı sevmiyor.Sie sind nicht berechenbar.
Gleichungen und Zahlen sind quantitativ und berechenbar.
Numaralar ve denklemler nicel ve öngörülebilir.Jedi sind so berechenbar.
Jedilar çok tahmin edilebilir.Verlangen trifft auf Gelegenheit. Menschliches Verhalten ist so berechenbar.
Davranışlar öngörülebilir. Arzuyla fırsat bir araya gelince işte sonuç.Politiker müssen berechenbar sein.
Ekonomi politikalarının öngörülebilir olması gerekiyor.Gleichungen und Zahlen sind quantitativ und berechenbar.
Numaralar ve denklemler nicel ve tahmin edilebilir.Er ist weniger berechenbar.
Çünkü bu şekilde daha az tahmin edilebilir.Das ist nett im Urlaub, aber es macht dich berechenbar.
Bayramlarda iyidir ama seni tahmin edilebilir yapar.Es muss schlimm sein, so berechenbar zu sein.
Bu denli tahmin edilebilir olmak çok acı olsa gerek.Das ist toll an Feiertagen, aber es macht dich berechenbar.
Bayramlarda iyidir ama seni tahmin edilebilir yapar.Ich sehe, dassSie in dieser Welt so berechenbar sind wie in der anderen.
Bu dünyada da,diğerinde olduğu kadar tahmin edilebilir olduğunuzu görüyorum.Wie wäre es mit einem System, das Fotos für Ihre Kunden beständig gut und berechenbar graviert?
Müşterileriniz için tutarlı ve tahmin edilebilir bir şekilde fotoğrafları gravürleyen bir sistem ne dersiniz?Da bin ich gerne berechenbar.
Tahmin edilebilir olmayı seviyorum.
