Bindungen Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Ionischen Bindungen.
Manche Bindungen sind zart wie Fäden.
Chemischer Bindungen.
Kimyasal bağ.Chemische Bindungen kann es nicht erklären.
Kimyasal bağ oluşumunu açıklayamaz.Chemischen Bindungen.
Kimyasal bağ.Manche Bindungen tun mir weh wie Klingen.
Bazı bağlar bıçak gibi canımı yakıyor.Zeige alle Bindungen.
Soziale Bindungen, nicht bloß Sandsäcke.
Sosyal bağlar, sadece kum torbaları değil.Die Ergebnisse zeigen kovalente Bindungen.
Sonuçlar eşdeğer bağlar.Die Bindungen zwischen ihnen sind wirklich reizend.
Aranızdaki bağ gerçekten çok sevimli.Testen Sie Ihr Wissen über chemische Bindungen.
Kimyasal bağlar ile ilgili bilginizi sınayın.Diese Bindungen Wie zu Verwenden: XIV, Punkt 2.
Bu bağları Nasıl kullanılır: XIV, Nokta 2.Vielleicht eher wie Metall. Für mich sind Bindungen.
Daha çok metal gibi. Bana göre bağlar, belki de.Chemische Bindungen und Moleküle 1.
Kimyasal Bağlar, Moleküller Arası Wir haben uns drei verschiedene Arten sozialer Bindungen angesehen.
Üç farklı sosyal bağ türüne baktık.Sahen die Bindungen für dich wie Fäden aus, Yaguchi?
Bu bağlar sana ip gibi mi geldi, Yaguchi?Ich gebe Ihnen noch ein Beispiel dieser kritischen Bindungen.
Bu kritik bağları gösteren başka bir örnek vereyim.Die Winkel zwischen den Bindungen betragen 109° 28'.
Familiäre Bindungen sind mir wichtig. Meiner ganzen Familie.
Aile bağları ben ve tüm ailem için önemli.Störungen wegen gefühlsmäßiger Bindungen an die Familie vermeiden.
Aileye Olan Duygusal Bağ Nedeniyle Oluşan Engellerden Kaçının.Wie viele Bindungen ein Atom eingehen kann;
Bağ enerjileri- Bir atomu yapabileceği Sie leben in matriarchalen Gesellschaften, in denen jahrzehntelang starke soziale Bindungen zwischen Individuen bestehen.
Onlar, bireyler arasındaki güçlü sosyal bağların on yıllarca sürdüğü anaerkil toplumlarda yaşarlar.Keine Bindungen, keine Beziehung, die länger dauert als.
Bağ yok, Dost yok, Şeyden uzun süren ilişkiler yok.Und drittens, wir müssen chemische Bindungen formen und zerbrechen können.
Üçüncü olarak, kimyasal bağları oluşturup kırabilmeliyiz.Viele haben familiäre Bindungen zum Westjordanland und zum Gazastreifen sowie mit palästinensischen Flüchtlingen in Jordanien, Syrien und im Libanon.
Birçoğunun, Batı Şeria, Gazze ve Ürdün, Suriye ve Lübnandaki Filistinli göçmenlerle aile bağlantısı vardır.Diese methode untermhalst das argument, dass soziale bindungen gesundheitliche auswirkungen verursachen.
Bu yöntem, sosyal bağların sağlık etkilerine neden olduğu argümanını desteklemektedir.Familiäre Bindungen lassen die Menschen länger leben?
Aile bağları insanların daha uzun yaşamasını sağlar mı?Bowlby John Emotionale Bindungen schaffen und brechen 2004.
Kase John Duygusal bağlar oluşturma ve kırma 2004.Das Thema ist, dass Bindungen wie Metalle sind, die die Form ändern.
Teması, bağların şekil değiştiren metaller gibi olması.Bowlby John Emotionale Bindungen schaffen und brechen 2004.
Bowlby john Duygusal bağlar yaratmak ve kırmak 2004.
