VERPFLICHTUNG ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• sorumluluk
• söz
• zorunluluk
• taahhüt
• yükümlülüğü
• zorunluluğu
• taahhüdü
• bağlılık
• görev
• yükümlülük
• yükümlülüğüm
• yükümlülüklerini
• sorumluluğun
• sorumluluğum
• sözlerini
• bağlılığın
• görevim

Verpflichtung Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Und keine Verpflichtung.
Zorunluluk yok.

Verpflichtung[Befehl] f velvollisuus.
Verantwortung yükümlülüğü olmak.

Wie gesagt: Verpflichtung.
Dediğim gibi: Zorunluluk!

Die Verpflichtung lebt in dir.
Yükümlülük, içinizde yaşıyor.

Mord ist eine Verpflichtung?
Cinayet taahhüt mü oluyor?

Verpflichtung zum Passwortschutz| 2.15.
Şifreyi Koruma Zorunluluğu| 2.15.

Entfällt diese Verpflichtung.
Bu zorunluluk kaldırılmıştır.

Jene Verpflichtung lebt nun in dir.
Bu sorumluluk şimdi içinizde yaşıyor.

Es besteht keine wirkliche Verpflichtung.
Hiçbir gerçek yükümlülüğü yoktur.

Verpflichtung zu ehrlichem Verhalten| 3.22.
Dürüst Davranma Yükümlülüğü| 3.22.

Verantwortung, Verpflichtung, Schuld, 2007.
Sorumluluk, taahhüt, suçluluk- 2007.

Verpflichtung, Verantwortung, Heirat, Kinder.
Bağlılık, sorumluluk, evlilik, çocuk falan.

Die Kette bedeutet eine Verpflichtung. Aufstehen.
Bu kolye bağlılık demektir. Ayağa kalk.

Verpflichtung, Aufräumen. Du musst ihn aufräumen.
Temizlemeniz gerekiyor. Görev, temizlik.

Loyalität- Eine Verpflichtung, das Richtige zu tun.
Sadakat, doğru olanı yapmaya bağlılık.

Wir betrachten das als Auftrag und Verpflichtung.
Bunu bir görev ve sorumluluk olarak görüyoruz.

Sie sind eine Verpflichtung oder eine Last.
Onlar sorumluluk ya da sırtınızdaki bir yüktür.

Verpflichtung, Fluggäste über ihre Rechte zu informieren.
Yolculara haklarını bildirme yükümlülüğü.

Vielfalt und Kultur: Verpflichtung zur Gemeinschaft.
Çeşitlilik ve Kültür: Topluma Bağlılık.

Verpflichtung zum Identitätsnachweis(auf Anfrage)| 2.19.
Kimlik Kanıtı Sunma Zorunluluğu( İstenmesi halinde)| 2.19.

Es gibt also keinerlei Verpflichtung für Sie.“.
Çünkü onlar için söz vermenin hiç bir kıymeti yoktur.”.

Die Verpflichtung zum Wiederaufbau(Responsibility to Rebuild).
Yeniden İnşa Yükümlülüğü( Responsibility to Rebuild).

Es ist eine Pflicht und/oder rechtliche Verpflichtung des Unternehmens;
Şirketin yasal zorunluluğu veya görevidir;

Gott nahm die Verpflichtung der Kinder Israels entgegen.
Allah, İsrailoğullarından söz almıştı.

Er sagte, Frieden wäre keine Errungenschaft, sondern eine Verpflichtung.
Sorumluluk olduğunu söyledi. Barışın bir başarı değil.

Gott nahm die Verpflichtung der Kinder Israels entgegen.
Andolsun ki Allah, İsrailoğullarından söz almıştı.

Sie sollten Gedankenfreiheit als politische Verpflichtung angeben.
Politika taahhüdü olarak düşünce özgürlüğünü belirtmeleri gerekir.

Wenn Sie diese Verpflichtung zu Gott machen, können Sie alles haben.
Bu taahhüdü Tanrıya verdiğinizde, hepsine sahip olabilirsiniz.

Xl insurance company se to ireland bedeutet, dass wir diese verpflichtung erfüllen.
XL Insurance Company SEyi İrlandaya taşımak, bu taahhüdü yerine getirdiğimiz anlamına geliyor.''.

Bedrohung, ideologischen Verpflichtung und die hinteren medialen frontalen Kortex.
Tehdit, ideolojik bağlılık ve Posterior orta Frontal korteks.