Der baum Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Ja. Der Baum.
Nein! Nicht der Baum!
Der Baum, Phil!
Ağaca sık Phil!Fragte der Baum.
Ağaca sormuşlar.Der Baum da!
Yukarı! Ağaca dikkat!Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
großen baumschöner baumneue bäumejunge bäumekleiner baumguter baumgrüne bäumealten baumfalschen baum
Daha
Fiillerle kullanım
Isimlerle kullanım
Du bist nicht der Baum.
Ağaç değilsin sen.Der Baum tanzt.
Wo soll der Baum stehen?
Ağaçlar nereye dikelecektir?Der Baum da! Hoch!
Ağaca dikkat! Yukarı! Yukarı!Uns stört der Baum nicht.
Ağaçlar beni rahatsız etmiyor.Der Baum sieht so traurig aus.
Bu ağaç çok üzgün.Tu so, als seist du der Baum.
Der Baum wird mich heilen.
Beni iyileştirecek. Ağaç.Er spricht, Merry. Der Baum spricht!
Ağaç konuşuyor. Konuşuyor Merry!Der Baum ist in Ordnung.
Bu ağacın hiçbir sorunu yok.Dann verliert der Baum seine Früchte.
Sonra, ağaç meyvelerini de kaybeder.Der Baum steht immer noch?
Papa, der Baum leuchtet.
Baba ağacı ışıklandırıyoruz.Ich weiß, er denkt, er ist dünner als der Baum.
Biliyorum, ağaçtan daha ince olduğunu sanıyor.Der Baum sieht so traurig aus.
Bu ağaç çok üzgün duruyor.Ich bin Teotzin, und der Baum und das Haus.
Ağaç ve ev. Teotzin benim.Der Baum lässt mich nicht landen!
Ağaçlar yüzünden iniş yapamıyorum!Keine abgebrochenen Zweige. Der Baum ist unversehrt.
Ağaca dokunulmamış. Kırık bir dal bile yok.Der Baum sterbe von oben her ab.
Ağaçlar ölmeye yukarıdan başlarlar.Bekanntlich wächst der Baum von unten nach oben.
Bildiğiniz gibi ağaçlar aşağıdan yukarıya doğru büyür.Der Baum ist schöner als unser Haus.
O ağaç evi bizim evimizden daha güzel.Mrs. Lynde sagt, der Baum sei eine tragende Rolle.
Bayan Lynde, ağacın önemli bir rol olduğunu söylüyor.Der Baum im Garten behindert die Sicht.
Bahçedeki ağaçlar görüşü engelliyor.Heiligabend, und zwar bevor und nachdem der Baum gebrannt hat.
Ağaç yanmadan önce ve sonrasındaki Noel arefesi.
