Der gegner Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Was hat der Gegner gesagt?
Der Gegner ist zu schrecklich!
Rakibin çok korkutucu!Was macht der Gegner.
Düşman ne yapıyorsa.Der Gegner wartet auf dich!
Pläne der Gegner.
Düşmanların planları vardı.
İnsanlar da tercüme ediyor
Der Gegner tut dieses bereits.
Düşman bunu zaten yapıyor.Wechsle die Farbe der Gegner.
Renk değiştiriyor düşman.Der Gegner muss vor uns Angst haben.
Düşman bizden korkuyor olmalı.Bunun anlamı düşman bizi izliyor!Der Gegner ist nicht ungefährlich! Ja!
Düşman tehlikesiz değil! Evet!Ist doch jetzt auch egal wer der Gegner ist.
Aber der Gegner hat gut verteidigt.
Ama düşman kendini çok iyi savundu.Wir haben gewusst, dass der Gegner sehr stark ist.
Biz düşmanın çok güçlü olduğunu biliyoruz.Der Gegner versteckt sich hinter einer Wand?
Natürlich versucht der Gegner das Gleiche.
Tabii ki düşman da aynısını deneyecektir.Der Gegner spielt nur so gut wie wir es zulassen.
Rakip bizim izin verdiğimiz kadar oynayacaktır.Er ist und bleibt für immer der Gegner Gottes.“.
Falsch. Was der Gegner denkt, ist entscheidend.
Yanlış. Rakibin ne düşündüğü hayati önem taşır.Nicht nur wegen der hohen Anzahl der Gegner.
Egal, wer der Gegner ist, zögere nie, Hakuno.
Rakip kim olursa olsun, sakın tereddüt etme Hakuno.Dördüncü Prensip: Rakip Geri Çekilirse, Takip Et!Der Gegner konnte keinen einzigen Gegenangriff starten.
Rakip tek bir karşı saldırı bile yapamadı.In der mobilen Stadt der Gegner angerichteter Schaden.
Düşmanın hareket eden şehrine verilen hasar.Je raffinierter das Spiel, desto raffinierter auch der Gegner.
Oyun karmaşıklaştıkça rakip de karmaşıklaşır.Je stärker der Gegner, umso besser.Das ist die Frage.
Düşman ne kadar güçlüyse, o kadar iyi. Asıl mevzu bu.Es ist Zeit, die heißesten Fragen der Gegner zu beantworten.
Rakiplerin en sıcak sorularına cevap verme zamanı geldi.Was der Gegner bei Stein-Schere-Papier macht. Das ist dasselbe, wie wenn man überlegt.
Taş-kağıt-makas oyununda rakibin hangisini yapacağını çözmeye benzer bu.Düşman ne kadar güçlüyse, o kadar iyi. Asıl mevzu bu.Der gegner wird schwierig sein,die bedrohung rechtzeitig zu erkennen und maßnahmen zu ihrer beseitigung.
Düşmanın tehdidi zamanında tespit etmesi ve ortadan kaldırmak için önlemler alması zor olacaktır.Für 40 Prozent im Lager der Gegner war dies das wichtigste Motiv.
