Die monotonie Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Die Monotonie durchbrechen.
Es würde die Monotonie brechen.
Monotonluğu yok eder.Die Monotonie bringt mich um.
Wollte nur nochmal die Monotonie.
Sonrası yine monotonluk.Die Monotonie schlaucht mich.
Monotonluk beni tüketiyor.En büyük düşmanım monotonluk.Zeit, die Monotonie zu durchbrechen.
Monotonluğu yıkıp atmanın zamanıdır.Seine Umwelt überwiegt die Monotonie.
Hayatını monotonluğun ötesinde yaşıyor.Die Monotonie ist für sie eine Horrorvorstellung.
Monotonluk ona çok korkunç gelir.Bir diğer konu ise monotonluk.Die Monotonie des Lebens quält ihn.
Yaşamındaki monotonluk onu somurtkan yapar.Atelier AM Innenarchitekten brechen die Monotonie.
Atelier AM İç Mimarlar Monotonluğu Kırmak.Tipps, um die Monotonie aus Ihrer Beziehung zu bekommen.
Monotonluğu İlişkinizden Çıkarmak İçin 8 İpucu.Bricht Diese Fülle nur die Monotonie des Alltags.
Bu bolluk sadece günlük hayatın monotonluğu kırmak.Die Monotonie des Arbeitslebens quält ihn.
Ancak iş yaşamındaki monotonluk onu somurtkan yapar.Für so eine Aussage benötigst du die Monotonie.
Ich wollte die Monotonie hier etwas auflockern.
Buradaki monotonluğu dağıtmak için bir şeyler yapmam gerekiyordu.Sie brauchen einige Dekorationen, die die Monotonie brechen.
Yani yepyeni telefonlar lazım ki, monotonluk kırılsın.Lebendige Blüten, die Monotonie brechen und bringen Frische und Komfort.
Canlı çiçekler monotonluğu kırar ve ferahlık getirir.Wenn man sich einem grauen Schlafzimmer nähert, ist die Monotonie zu brechen.
Gri bir yatak odası dekore ederken anahtar, monotonluğu kırmaktır.Bu sayede konuşmanın monotonluğu giderilmiş olur.Wenn man sich einem grauen Schlafzimmer nähert, ist die Monotonie zu brechen.
Gri yatak odasını dekore ederken, monotonluğu kırmak birinci öncelik olmalıdır.Um die Monotonie zu durchbrechen. Wir brauchten eine neue Herausforderung.
Bence şunu söylemeye çalışıyor, bize yeni bir meydan okuma lazımdı, monotonluğu kıracak bir şey.Und er/sie wird es gerne machen, denn die Monotonie ist auch nicht an ihm/ihr vorbeigegangen.
Flörtöz takılmayı sever çünkü monotonluk hiç de ona göre değildir.Durch die Monotonie des Alltags vergessen wir manchmal, dass wir Lebewesen sind.
Helle kontras Kissen helfen die Monotonie des Sofas zu diversifizieren.
Parlak zıt minderleri kanepenin monotonluğu çeşitlendirmek için yardımcı olur.Die Monotonie der Farbe spiegelt sich in der Farbe der Wände und anderer Möbel im Raum wider.
Renk monotonluğu, odaların duvarlarının ve diğer mobilyaların rengine yansır.Es tut mir Leid, aber ich halte die Monotonie des Mittelstands-Lebens einfach nicht mehr aus.
Üzgünüm ama daha fazla orta sınıf bir yaşantının monotonluğuna katlanamam.Ich bin also darauf angewiesen, dass der Klang des Regens die Monotonie meiner Tage lindert.
Günlerimin monotonluğundan kurtulmak için…''… yağmurun sesini iple çekiyorum.Eine gute Möglichkeit, die Monotonie der testbasierten Beiträge aufzubrechen, ist das Hinzufügen von visuellen Inhalten.
Test tabanlı yayınların monotonluğunu kırmanın harika bir yolu görsel içerik eklemektir.
