Die realität Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Nein, die Realität!
Und was wir schützen sollten… Die Realität.
Und die Realität retten.
Einfache Versprechen, nicht die Realität.
Karmaşık gerçeği değil. Basit sözler.Und die Realität rettet.
İnsanlar da tercüme ediyor
Ich hatte die Realität gesehen.
Gerçek şeyi görmüştüm.Ändert eine andere Ansicht die Realität?
Realiteyi değiştirecek bir başka bakış açısı mı?İşte gerçek bu.Die Realität erkennt auf diesem Weg die Individuen.
Realite bu yol ile Bireyleri tanır.Aslında bu gerçek.Die Realität ist, Noah, dass niemand groß über dich nachdenkt.
Gerçek şu ki Noah, kimse seni o kadar düşünmüyor.Ich mag die Realität nicht.
Gerçekliği kabul etmiyorum.Du weißt, das ist nicht die Realität.
Bunların hiçbirinin gerçek olmadığını biliyorsun.Adı realite dostum.Nur der disziplinierte Verstand erkennt die Realität, Winston.
Gerçekliği ancak denetim altındaki zihinler görebilir, Winston.Und die Realität gewinnt immer.
Aber es scheint die Realität zu sein.
Ama gerçek bu gibi görünüyor.Die Realität eines inneren Krieges, Freiheitskämpfe und gegen Ausbeutung und Tyrannei kämpfende Menschen wurden anerkannt.
İç savaş realitesi, özgürlük savaşları, sömürgecilik ve zulme karşı mücadele eden insanlar tanındı.Kann man so die Realität verleugnen?
Bu realite inkar edilebilir mi?Du weißt, dass Filme nicht unbedingt die Realität zeigen, oder?
Filmlerin gerçeği yansıtmadığını biliyorsun, değil mi?Aber die Realität ist viel besser.
Gerçeği hayalinden çok daha güzelmiş.Gerçekliği şekillendiren kaynak kodu.Wenn das die Realität ist, will ich die Zukunft ändern.
Eğer bu gerçek dünya ise, geleceği değiştirmek isterim.Aber meiner Erfahrung nach ist die Realität wesentlich komplexer.
Ancak benim tecrübelerime göre gerçek çok daha karmaşık bir şey.Wir sehen die Realität nicht, wie sie ist.
Biz gerçekliği olduğu gibi görmüyoruz.Für manche Leute ist die Realität was Schauriges.
Gerçeklik bazı insanlar için çok korkutucu olabilir.Als wäre die Realität in sich zusammengefallen.
Sanki bu gerçeklik kendi içine çöktü.Bewusstsein kann die Realität verändern!
Bilinç realiteyi değiştirir!Leider hat die Realität uns eingeholt.
Maalesef realite bizi buraya getirdi.
