DIRIGENTEN ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• şefin
• yönetmen
• iletkenler
• şefi
• yönetmenin

Dirigenten Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Berühmte Dirigenten.
Ünlü yönetmen.

Dirigenten müssen dem vertrauen.
Yöneticilerin güvenmesi gerekir.

Oder des Dirigenten?
Ya da yönetmen?

Was bedeuten die Handbewegungen des Dirigenten?
Şefin el hareketleri ne anlama geliyor?

Vielen Dirigenten und.
Çoğu yönetmen ve.

Zwei Orchester, zwei Dirigenten.
İki orkestra ve iki şef.

Es gibt Dirigenten, die das tun.
Bunu yapan yönetmenler var.

Braucht keinen Dirigenten.
Yönetmene gerek yok.

Weibliche Dirigenten sind rar. Und dann wieder zu Thomas zurück.
Muhteşem kadın şefleri bulmak kolay değil sonra yeniden Thomasın.

Urlaub des Dirigenten.
Yönetmenin Tatili.

Sie kennen das, das ist das kleine Büro des Dirigenten.
Orkestra şefinin bu küçük ofisini bilirsiniz.

Es wird immer menschliche Dirigenten und Komponisten geben.
Her zaman insan şefler ve bestecilere yer olacak.

Für zwei Orchester und zwei Dirigenten.
İki orkestra ve iki şef.

Internationale Dirigenten und Musiker sind oft die besonderen Gäste.
Uluslararası iletkenler ve müzisyenler genellikle özel misafirler.

Ukrainischem Dirigenten.
Yönetmen Ukraynalı.

Dirigenten für bestimmte Arten von TV zu kaufen, macht keinen Sinn.
Belirli türdeki televizyonlar için iletken satın almak mantıklı değil.

Das ist der Traum jedes Dirigenten".
Her yönetmenin hayali Biçer.

Ich möchte dem Dirigenten Joon-youngs Album mitgeben, aber wir haben keins mehr.
Şefe, Joon-youngun albümünü vermek istiyorum ama elimizde kalmamış.

Hier beginnt die Aufgabe des Dirigenten.
Şefin sorumluluğu burada başlıyor.

Wir brauchen Dirigenten, Rechtsanwälte, Kellnerinnen, und Tankwarte.
İletkenlere, avukatlara, garsonlara ve benzin istasyonu görevlilerine ihtiyacımız var.

Sie vermissen ihren alten Dirigenten.
Onlar da benim gibi eski şefi özlemiş.

Es geziemt sich nicht für den Dirigenten des Southern Philharmonic-Orchesters.
Bir davranış… Ne olursa olsun. Güney Pasifik Filarmoninin şefi için uygunsuz.

Das ist nur nicht die Aufgabe des Dirigenten.
Ama bu sadece yönetmenin işi değil.

Dies ist der Name der Leiter(Dirigenten) von Kirchenchören in der russisch-orthodoxen Kirche.
Bu, Rus Ortodoks Kilisesindeki kilise korolarının liderlerinin( şeflerinin) adıdır.

Ich besuche meinen Sohn, den Dirigenten.
Orkestra şefi oğlumla biraz zaman geçirmeye geldim.

Es gibt einen Unterschied zwischen einem Dirigenten und einem Kerl der einfach mit einem Stock herumwedelt.
Bir orkestra şefi ve etrafta çubuk sallayan birinin arasında fark var.

Toscanini war nach meinem Empfinden… die Essenz eines Dirigenten.
Toscanini bana göre, en esaslı şefti.

Ich konnte alle großen Dirigenten erleben.
Biz büyük yönetmenlerin hepsini izledik.

Das ist ein perfektes Geschenk für einen Dirigenten.
Bir orkestra şefi için mükemmel bir hediye.

Wir sind beide Fans von Genies, Dirigenten im Besonderen.
İkimiz de dâhilere hayranız, özellikle şeflere.