EIN SOLCHES EREIGNIS ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• böyle bir olay
• böyle bir olayı

Ein solches ereignis Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Ein solches Ereignis erinnere ich.
Böyle bir olayı hatırlıyorum.

Beste Sendezeit für ein solches Ereignis, oder?
Best friend olayı böyle günler için değil mi?

Ein solches Ereignis kann für Fische tödlich sein.
Bu durum balıklar için ölümcül olabilir.

Vorbereitet sein, um ein solches Ereignis.
Böyle bir olayda hayatta kalmak için hazırlanmak basittir.

Ein solches Ereignis würde unsere Zivilisation für immer verändern.
Böyle bir olay uygarlığımızı ebediyen değiştirir.

Die Menschen werden ein solches Ereignis mit Jubel feiern.
Halk bu haberi kutlamayla karşılayacaktır.

Ein solches Ereignis des Hundes Reaktion zeigen bemerkt wird.
Böyle bir olay köpeğin göstereceği tepkiyle fark edilir.

Kein 09.09.2018-Datum Ein solches Ereignis wurde nicht gemeldet.
Tarihi yok böyle bir olay bildirilmedi.

Ein solches Ereignis im Leben eines Babys kann sein.
Bir bebeğin hayatında böyle bir olay olabilir.

Nur das, sagte er könnte ein solches Ereignis moralisch vertretbar machen.
Sadece bu, dedi Böyle bir olayı ahlaki olarak haklı kılabilir hale getirebilir.

Ein solches Ereignis konnte er nur als direkte Herausforderung interpretieren.
Bu olayla, benim kendisine doğrudan meydan okuduğumu düşünecektir.

Unsere Prinzessin ist sehr nervös über ein solches Ereignis aber alles wird in Ihren Händen.
Bizim prenses sizin elinizde olacak böyle bir olay ama her şey hakkında çok gergin.

Wenn ein solches Ereignis Auftritt, wird die Hölle steigen.
Eğer böyle bir olay meydana gelirse, cehennem yükselecek.

Bundesbehörden und Gesundheitsbehörden in den USA arbeiten zusammen, um die Vorbereitung auf ein solches Ereignis sicherzustellen.
ABDdeki federal ajanslar ve sağlık departmanları, böyle bir olaya hazırlıklı olmak için birlikte çalışırlar.

Das erste mal ein solches Ereignis fand in Spanien im Oktober 2015.
İlk kez böyle bir olay gerçekleşti İspanya ekim 2015.

Ein solches Ereignis wäre schon für das Gemüt eines Erwachsenen schmerzlich.
Böyle bir olay, bir yetişkin için bile çok üzücüdür.

Auf den ersten Blick mag ein solches Ereignis eher ärgerlich sein als alles andere.
İlk başta, böyle bir olay başka bir şeyden daha fazla bir sıkıntı gibi görünebilir.

Ein solches Ereignis wäre ein unbeschreibliches Unglück für die revolutionäre Sache.
Böylesi bir gelişme devrimci dava için tarif edilemez bir felaket olacaktır.

Aus unserer Sicht können wir ein solches Ereignis als eine Gelegenheit für die Persönlichkeit betrachten, durch die Erfahrung zu lernen.
Bizim açımızdan, böyle bir olayı kişiliğin deneyim yoluyla öğrenmesi için bir fırsat olarak görebiliriz.

Ein solches Ereignis wurde bisher nur einmal von einem anderen Teleskop gemeldet.
Böylesi bir durum daha önce sadece bir kez, başka bir teleskop tarafından bildirilmişti.

Was soll ein solches Ereignis in diesem zu heißen Land?
Böyle bir sıcak olayın yaşandığı bir ülkede bunları nasıl gerçekleştireceksiniz?

Wenn ein solches Ereignis Auftritt, wird der Parasit selbst wiederherstellen.
Eğer böyle bir olay olursa, parazit kendisini geri olacaktır.

Wenn ein solches Ereignis Auftritt, die Gauner können es verwenden, um Sie zu erpressen.
Eğer böyle bir olay meydana gelirse, dolandırıcılar size şantaj yapmak için kullanabilirsiniz.

Wenn ein solches Ereignis Auftritt, alles, was Sie tun, auf Ihrem computer aufgezeichnet werden.
Eğer böyle bir olay meydana gelirse, Bilgisayarınızda yaptığınız her şey kaydedilecek.

Wenn ein solches Ereignis eintritt, könnten die Ärzte versuchen, das Leben einer Person zu retten.
Böyle bir olay yaşanırsa, doktorlar bir kişinin hayatını kurtarmaya çalışmak için birkaç şey deneyebilir.

Nach einem solchen Ereignis lässt sich der Schadensumfang entsprechend schnell und konkret beurteilen.
Böyle bir olay sonrasında hasarın kapsamı hızlı ve doğru olarak değerlendirilebilir.

Konfrontiert mit einem solchen Ereignis, kann Frankreich nur in nationaler Einheit Größe zeigen.
Böyle bir olay karşısında Fransa, sadece birlik içerisinde büyük olabilir.

Im einzigen dokumentierten Fall eines solchen Ereignisses kam meine Mutter aber am nächsten Tag wieder.
Ama, böyle bir olayın tek kayıtlı durumda, annem ertesi gün geri gönderildi.

Sie möchten, dass Sie die Atmosphäre eines solchen Ereignisses auf eigene Faust spüren.
Böyle bir olayın atmosferini kendi başınıza hissetmenizi istiyorlar.

Frau zu Ehren eines solchen Ereignisses überreichten einen Blumenstrauß.
Kadın onuruna böyle bir olay bir buket çiçek verdi.