Es tut nicht weh Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Es tut nicht weh?
Acı vermiyor mu?Ich hoffe wirklich, es tut nicht weh.
Umarım bu canını yakmaz.Es tut nicht weh.
Hiç acımadı Charlie.Ich verspreche dir, es tut nicht weh.
Söz veriyorum hiç acıtmayacak.Aber es tut nicht weh.
Combinations with other parts of speech
Ich hoffe wirklich, es tut nicht weh.
Gerçekten bu zarar gelmez umarım.Hier. Es tut nicht weh.
Bu hiç acıtmaz. Al.Und ich verspreche, es tut nicht weh.
Söz veriyorum… canını acıtmayacak.Es tut nicht weh schatz.
Hiç acımıyor canım.Keine Sorge, Inspektor, es tut nicht weh.
Merak etme, Komiser, hiç acıtmayacak.Es tut nicht weh, Ollie.
Canım acımıyor Ollie.Sei nicht albern, es tut nicht weh.
Aptallık etme, Nói. Isıracak değil ya.Es tut nicht weh. Bitte.
Bunu yapma, Bernadette. Lütfen.Kehle pershit, aber es tut nicht weh, als zu behandeln?
Boğaz pershit, ama tedavi etmekten daha incinmez?Es tut nicht weh, es ist nichts.
Acımayacak, bir şey olmayacak.Dann entfernen Sie den Nerv,sehr Angst, es tut nicht weh?
O zaman sinirleri kaldırın,çok korkmasın ki acıtmaz mı?Bitte. Es tut nicht weh.
Bunu yapma, Bernadette. Lütfen.Sir, ich weiß, das kann unheimlich sein, aber es tut nicht weh.
Efendim, bunun korkutucu olabileceğini biliyorum ama canınızı acıtmayacak.Es tut nicht weh, nett zu sein?
Nazik olmanın kimseye zararı yok, değil mi?Ich bin 13 Jahre alt,mir wurde mit Narkose ein Nerv entfernt, es tut nicht weh.
Ben 13 yaşındayım, anestezi ilebir sinir kaldırıldı, incinmez.Es tut nicht weh, falls du das wissen willst.
Acımıyor. Eğer bilmek istediğin buysa.Ich weiß, es ist nicht gerade Abendessen Zeit Konversation, aber es tut nicht weh zu fragen.
Es tut nicht weh, aber es fühlt sich seltsam an.
Acı vermiyor ama tuhaf bir şey.Keine Sorge, es tut nicht weh. Total harmlos.
Es tut nicht weh, aber es wird stärker.
Çok tuhaf. Acıtmıyor ama çok sert sıkıyor.Du sagtest, es tut nicht weh. Tut es nicht mehr, oder?
Şimdi acımıyor, değil mi? Es tut nicht weh, der Erste zu sein.
Sana şunu söyleyeyim; erkenci olmanın hiç bir zararı yok.Sie haben gesagt, es tut nicht weh, aber seitdem hat es ständig wehgetan.
Acıtmayacağını söylemiştin. Ama artık her gün acı çekiyorum.Es tut nicht weh, den Experten und dem Hund zu zeigen.
Es tut nicht weh, aber es kitzelt ein bisschen.".
Acıtmıyor ama birazcık gıdıklıyor” dedi.
