Exotisch Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Sehr exotisch.
Çok egzotiktir.Exotisch und aufregend ist?
Das ist exotisch.
Bu çok egzotik.Auf Rikers Island ist es auch recht exotisch.
Rikers Adası da çok egzotiktir.Sehr exotisch, sehr teuer.
Egzotik ve çok pahalı.Combinations with other parts of speech
Isimlerle kullanım
Klingt sehr exotisch.
Kulağa egzotik geliyor.Ich will exotisch und geheimnisvoll sein.
Ben egzotik ve gizemli olmak isterim.Du riechst so exotisch.
Çok egzotik kokuyorsun.Vermutlich exotisch und außerirdisch.
Muhtemelen egzotik ve uzaylı.Wirklich, sehr exotisch.
Gerçekten çok egzotik.Vermutlich exotisch und außerirdisch.
Muhtemelen egzotik ve uzaylıcadır.Darf ich? Du siehst so exotisch aus.
Miyim? Çok egzotik görünüyor.Sie sind exotisch und rein.
Hepsi egzotik ve tertemiz.Sie war anders, dramatisch und exotisch.
Farklıydı. Dramatik ve egzotikti.Aber nicht exotisch wie meins.
Ama bunun gibi egzotik değil.Seine Präsentationen waren exklusiv und exotisch.
Sunumları özel ve egzotikti.Du siehst so exotisch aus.
Çok egzotik görünüyorsun.Scheiße über Scheiße,sehr exotisch.
Öyle böyle bok olmamış,çok da egzotikmiş.Ich möchte exotisch sein.
Ben de egzotik olmak istiyorum.Rollins Geschmack für Antiquitäten, ist eher exotisch.
Rollinsin antikadaki zevki egzotikmiş.Das ist so exotisch, so… weltoffen.
Pek de egzotikmiş. Açıkgörüşlü.Reich und betrunken,vielleicht ist das der Grund So exotisch.
Zengin ve sarhoş,belki de nedeni budur Çok egzotik.Wahrscheinlich exotisch und außerirdisch.
Muhtemelen egzotik ve uzaylı.Jede einzelne Struktur undKreation der Karla-Höhlen ist exotisch, ebenso das Dach.
Karla Mağaralarının her bir yapısı veoluşturulması görünüş olarak egzotiktir, çatı da öyle.Weil sie nicht exotisch und aufregend ist?
Egzotik ve heyecan verici değil mi?Jede einzelne Struktur undKreation der Karla-Höhlen sieht exotisch aus, genau wie das Dach.
Karla Mağaralarının her bir yapısı veoluşturulması görünüş olarak egzotiktir, çatı da öyle.Sag, es ist exotisch und teuer und sie lieben es.
Egzotik ve pahalı olduğunu söyle, bayılırlar.Die menschliche Seele, die menschliche Matrix, die wir alle zusammen bilden, ist absolut phantastisch,elegant, exotisch.
İnsan ruhu, bizlerin birlikte yarattığımız insan matriksi kesinlikle muhteşemdir,zariftir, egzotiktir.Es war romantisch und exotisch und ich wurde schwanger.
Romantik ve egzotikti ve hamile kaldım.Aber exotisch sollten Haustiere oder Urlaube sein, nicht das Leben.
Ama egzotiklik hayvanlar ve tatil yerleri için geçerlidir. Hayat kurmak için değil.
