Fingen Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Wer bist du? Fingen sie?
Onu yakaladılar.- Sen kimsin?Dann fingen die Albträume an.
Wir liefen aus der Grube raus und fingen den Typen.
So fingen seine Verbrechen an.
Cinayetleri böyle başladı.Ich keinen Bären. Sie fingen keine Fische.
Ne balık tuttuk ne ayı yakaladık. Onlarla ayrılacaktık.Combinations with other parts of speech
Isimlerle kullanım
Und da fingen sie an zu schreien.
Wir zerstörten unser Tablet und fingen an zu schreien.
Alle fingen an, nach ihnen zu suchen.
Die kamen vorhin in ihrem Lieferwagen und fingen an rumzuschnüffeln.
Kamyonetten indiler ve etrafta dolaşmaya başladılar.Wir fingen an alles zu untersuchen.
Biz de her şeyi incelemeye başladık.Alle bekannten Serienbomber fingen zwischen 18 und 21 an.
Tarihteki bütün seri katiller 18 ve 21 yaşları arasında başladılar.Dann fingen sie an, Forts zu bauen.
Sonra kendileri için kale inşa etmeye başladılar.Meine Klienten alle an, mir dasselbe zu erzählen. Irgendwann fingen.
Bir noktada tüm müşterilerim bana aynı şeyi söylemeye başladı.Was?{\an8}-Wir fingen einen Werwolf?
An8} -Kurt adam yakaladık. -Ne?Müssten wir nichts dafür bezahlen. Wie? Wenn wir unseren eigenen Fisch fingen,?
Balığı kendimiz yakalarsak, ayrıca ödeme yapmamıza gerek kalmaz. Nasılmış?Die Leute fingen an sie zu respektieren.
Wie Pablo und das Medellín-Kartell fingen sie als gewöhnliche Verbrecher an.
Pablo ve Medellin Karteli gibi onlar da sıradan suçlular olarak başladılar.Dann fingen alle Maschinen verrückt zu spielen.
Sonra tüm makineler çıldırmaya başladı.Wie? Wenn wir unseren eigenen Fisch fingen, müssten wir nichts dafür bezahlen?
Balığı kendimiz yakalarsak, ayrıca ödeme yapmamıza gerek kalmaz. Nasılmış?Danach fingen die Leute an, mich"Kleine Blume" zu nennen.
Bundan sonra, insanlar bana Çiçek'' demeye başladı.Die warteten, bisdie Krawalle losgingen, und fingen Spicer am Strand ab.- Das war Colleoni.
Kavga çıkana kadar beklediler,sonra da Spicerı yakaladılar.- Colleoni işini bitirdi.Die Morde fingen an in Tehachapi. Einen Augenblick.
Bir dakika. Cinayetler Tehachapide başladı.Die zerstörenden Wirkungen des Fabriksystems fingen schon früh an, allgemeine Aufmerksamkeit auf sich zu ziehen.
Fabrika sisteminin yıkıcı etkisi, dikkatleri epey erken bir zamanda çekmeye başlamıştı.Und fingen dann an, zum Himmel zu schreien:"Herr!
Bunun üzerine gökyüzü ağlamaya başlar ve şöyle nida eder;“ Ya Rabbi!Anstatt Fußball zu spielen, fingen sie an zu foulen und Karten zu sehen.
Onlar futbol oynamak yerine faul yapmaya ve kart görmeye başladılar.Wir fingen einfach an, Fragen zu beantworten und Entscheidungen zu treffen, weil es irgendjemand tun musste.
Biz sadece soruları cevaplamaya ve kararlar almaya başladık çünkü birinin bunu yapması gerekiyordu.Die Diebstähle fingen eine Woche danach an.
Hırsızlıklar 1 hafta sonra başladı.Aber 1976 fingen Andy und ich an, regelmäßig zu telefonieren und Tagebuch zu führen.
Ancak 1976 itibarıyla Andy ile telefonda günlük tutmayla ilgili rutin görüşmelere başladık.Academic Philosophen fingen auch seine Arbeit zu bemerken.
Akademik filozoflar da işini fark başlamıştı.In den 90ern fingen die Leute um mich herum an, über Internet und Surfen im Netz zu reden.
Larda, çevremdeki insanlar benimle Internet ve ağ tarayıcı hakkında konuşmaya başladırlar.
