GEBAUT HABE ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• yaptım
• inşa ettiğim
• ettim
• yaptığım
• yaptığımı
• yapmıştım

Gebaut habe Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Weil ich sie gebaut habe.
Çünkü seni ben yaptım.

Gebaut habe ich es nicht.
Aslında onu yapan ben değilim.

Weil ich Mist gebaut habe.
Çünkü hıyarlık ettim.

Was ich gebaut habe ist nur eine Maschine.
Benim geliştirdiğim şey sadece bir makine.

Guck mal, was ich gebaut habe!
Bak ne yaptım ben!

Gebaut habe. Er lebt in einem Haus das ich auf einem See vor zwei Jahren.
İki yıl önce bir gölde inşa ettiğim bir evde yaşıyor.

Zu diesem haus, das ich gebaut habe.
Beni inşa eden bu evden.

Wenn ich Scheiße gebaut habe, dann habe ich auch dafür bezahlt.
Eğer o gece işleri berbat ettiysem, bunun bedelini kesinlikle ödedim.

Sagen Sie, dass ich Mist gebaut habe!
Bok ettiğimi söyle! Söyle!

Wie ich das gebaut habe(was ich als Scammy Marketer gelernt habe)..
Bunu Nasıl İnşa Ediyorum( Dolandırıcı Pazarlamacı Olduğunu Öğrendiğim Ne).

Ich weiß, dass ich Mist gebaut habe.
Biliyorum, her şeyi berbat ettim.

Das versprochene Auto gebaut habe. dass ich nach dem Prototyp Aber niemand hat hier erwähnt.
Söylemediği şey… otomobilleri ürettim. yapabileceğimi söylediğim Prototipten sonra kimsenin.

Ich weiß es, weil ich sie gebaut habe.
Biliyorum çünkü, onu ben yaptım.

Weil ich Mist gebaut habe, Mom.
Çünkü her şeyi berbat ettim, anne.

Wer ist das? Das ist ein Roboter, den ich gebaut habe.
Benim yaptığım bir robot o. Bu kim?

Es ist eine Spielwiese, die ich für Stan gebaut habe, damit ich ein Nickerchen machen kann.
Stan için inşa ettiğim oyun alanı. Bu sayede kestiririm biraz.

Weißt du, warum ich eigentlich den Bagel gebaut habe?
Simidi neden inşa ettim, söyleyeyim mi?

Ich-Ich weiß, dass ich früher Mist gebaut habe, aber ich habe mich geändert.
Geçmişte, işleri berbat ettiğimi biliyorum. ama ben değiştim.

Wisst Ihr, warum ich den Turm des Bronzenen Spatzen gebaut habe?
Bronz Serçe Kulesini neden yaptım biliyormusun?

Ich liebe dieses Klo, das ich dir gebaut habe. Sieh mal, Bob.
Senin için yaptırdığım bu tuvaleti seviyorum. Bak Bob.

Ich wusste, ihr Feiglinge würdet dieses Projekt beenden, weshalb ich es so gebaut habe.
Siz korkakların bu projeyi kapatacağınızı biliyorum. Bu yüzden onu öyle yaptım.

In dem Bett, das ich gebaut habe.
Benim kurduğum yatakta senin içindeymiş.

Alles, was ich habe, ist dieses Haus, das ich eigenhändig gebaut habe.
Öyle mi, bu evin herşeyini ellerimle inşa ettim.

Thomas Thwaites: Wie ich einen Toaster gebaut habe- aus Rohstoffen.
Thomas Thwaites: Nasıl sıfırdan bir tost makinesi yaptım.

Nein, mir ist eingefallen, dass ich letztes Jahr eins gebaut habe!
Hayır, geçen yıl bir tane yaptığımı hatırladım!

Was habe ich nur gemacht, als ich das gebaut habe?- Oh, fabelhaft?
Harika. Hadi ama, bunu inşa ettiğimde… ne yapıyordum?

Konntest du das nicht sagen, als ich die Kreuze gebaut habe?
Keşke o salak haçları yapmadan önce söyleseydin ama oldu artık?

Rai-Grundstück mit einem Haus, das ich selbst entworfen und gebaut habe, nach westlichen Standards.
Rai, kendimi tasarladığım ve inşa ettiğim bir evle, Batı standartlarına göre.

Er lebt in einem Haus das ich auf einem See vor zwei Jahren gebaut habe.
İki yıl önce bir gölde inşa ettiğim bir evde yaşıyor.

Das ist nicht das Labyrinth, das ich gebaut habe.
Bu, tam olarak benim yaptığım labirent değil.