GEGENÜBER ne Demek Turkce - Turkce Çeviri S

Isim
Fiil
karşı karşıya
kıyasla
vergleich
zu vergleichen
karşı karşıyayız
karşı karşıyadır

Gegenüber Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Spiel gegenüber.
Karşı karşıya oyun.
Das ist Mark. Er wohnt gegenüber.
Sokağın karşısında yaşıyor. Mark.
Sie wohnt gegenüber -Nancy.
Nancy. Sokağın karşısındaki evde oturuyor.
Wir saßen uns schließlich gegenüber.
Karşı karşıya oturuyoruz sonuçta.
Die Erde ist gegenüber der Sonne sehr klein.
Dünyamız Güneşe kıyasla çok küçüktür.
Dem Schicksal gegenüber.
Kaderle karşı karşıya.
Sie saß gegenüber von ein paar Brautjungfern.
Birkaç nedimeyle karşı karşıya oturuyordu.
Standen wir uns gegenüber.
Karşı karşıya ayakta duruyorduk ki.
Gegenüber 2007 um durchschnittlich 1% gegenüber.
Olarak 2007 1 ortalama% kıyasla.
Der Schnapsladen gegenüber.
Sokağın karşısındaki içki dükkânı.
Hat gegenüber anderen Methoden bestimmte Vorteile.
Diğer yöntemlere kıyasla bazı avantajları var.
Sie scheinen sich gegenüber zu sein.
Karşı karşıya gibi görünüyor.
Ich habe gegenüber einen Termin in den Nix Towers.
Sokağın karşısındaki Nix Kulelerinde bir toplantım var.
Feindlichen Divisionen gegenüber.
Düşman piyade tümeniyle karşı karşıya.
Ich kann Ihnen gegenüber ein Hotelzimmer besorgen.
Otel odası istersen, sokağın karşısında bir tane tutarım.
Cleveland wohnt wieder gegenüber.
Cleveland sokağın karşısındaki eve geri dönmüş.
Der Junge wohnt gegenüber, ich kannte nicht mal seinen Namen.
Çocuk, sokağın karşısında oturuyor. İsmini bile bilmiyordum.
Utah steht nun einem Double-dip gegenüber.
Utah çift dipli gerilemeyle karşı karşıya.
Ich arbeite gegenüber bei Sharper Image. Oh, ja, natürlich.
Sokağın karşısındaki Sharper Imageda çalışıyorum. Elbette. Evet.
Denn wir stehen dieser Situation gegenüber.
Çünkü aslında, bu durumla karşı karşıyayız.
Die Gewaltkriminalität hat gegenüber 2007 um 12,2 Prozent abgenommen.
Şiddet suçları 2007 yılına kıyasla yüzde 12.2 oranda azaldı.
Doch wir stehen einem starken Feind gegenüber.
Ama güçlü bir düşmanla karşı karşıyayız.
Ein gewaltiger Fortschritt gegenüber der Vergangenheit!
Geçmişe kıyasla büyük bir gelişme!
Heute stehen wir beiden Bedrohungen gegenüber.
Günümüzde iki tehlikeyle karşı karşıyayız.
Gegenüber anderen Mitteln ist Deca Durabolin die deutlich angebrachtere Lösung.
Diğer çarelere kıyasla, Deca Durabolin çok daha uygun bir çözümdür.
Sieht viel kleiner aus von dem Baum gegenüber.
Sokağın karşısındaki ağaçtan daha küçük görünüyor.
Gegenüber 1990 würde dies aber nur eine Minderung um etwa 4 Prozent bedeuten.
Ancak bu, 1990 yılına oranla sadece yüzde 4lük azaltma anlamına geliyor.
Wissen Sie, ich Kenn die Frau, die gegenüber wohnt.
Sokağın karşısında oturan bir kızı tanıyorum da.
Gegenüber dem Zeitraum Januar- Juli 2018 wurde ein Plus von 11,7 Prozent verzeichnet.
Ocak- Temmuz 2018 dönemine oranla yüzde 11.7 ile bir artış kaydedildi.
Besucht mich doch mal in der neuen Boutique gegenüber.
Sokağın karşısındaki yeni butikte beni ziyaret edin.
Sonuçlar: 7631, Zaman: 0.0621
S

Gegenüber eşanlamlıları

diskutant Gesprächspartner Gesprächsteilnehmer gegensätzlich im Gegensatz zu im unterschied zu im Vergleich zu oppositionell am anderen Ufer auf der anderen Seite auf der anderen Strassenseite entgegengesetzt gegenüberliegend Jenseits Vis-a-vis Vis-à-vis

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce