GETÖTET ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• öldürüldü
• öldürdü
• katledildi
• öldü
• öldürdün
• öldürdüm
• öldürmüş
• öldüren
• öldürülmüş

Getötet Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Getötet von Gott.
Tanrı öldürdü.

Den Hund getötet.
Köpeği öldürdü.

Getötet, sagst du?
Öldürüldü dedin?

Ich ihn getötet.
Ben öldürdüm onu!

Hunderttausende von Straßenhunden getötet.
Binlerce sokak köpeği katledildi.

Hast du sie getötet, Jenny?
Onu nasıl öldürdün, Jenny?

Aber der Stier hat Rangel getötet.
Fakat Rangeli boğa öldürdü.

Elite-Krieger getötet, 150 Zivilisten.
Elit savaşçı, 150 sivil öldürüldü.

Tapfere Männer sie getötet.
Cesur adamlar öldürdü onları.

Pilar wurde getötet, das macht es komplizierter.
Pilar öldü, bu iş büyüyecek.

Ich hab sie getötet.
Haklısın onu öldürdüm.

Owen Norrey}, getötet bei der Roten Hochzeit.
Owen Norrey, Kızıl Düğünde katledildi.

Mit Champagner getötet.
Şampanyayla öldürdü.

Blake getötet, Millionen getötet.
Blakei öldürdü, milyonları öldürdü.

Junge familie getötet.
Genç ai̇le öldürüldü.

Ob ich ihn getötet habe oder nicht, ist egal.
Onu benim öldürmüş olmam ya da olmamam önemsiz.

Ich habe sie getötet.
Haklısın, onları ben öldürdüm.

Im Irak wurden in den letzten dreizehn Jahren von den Vereinigten Staaten und ihren Verbündeten 165.000 Zivilisten getötet.
Geçtiğimiz 13 yılda Irakta ABD ve müttefikleri tarafından 165 bin sivil katledildi.

Haben Sie Franco getötet und wieso?
Franco elinden öldü ve neden?

Vier Menschen bei Protesten getötet.
Kişi protestolarda katledildi.

Zwanzig Elitekrieger getötet, 150 Zivilisten.
Elit savaşçı, 150 sivil öldürüldü.

Gezielt christliche Studenten getötet.
Hristiyan öğrenciler katledildi.

Esperanza muss den Zeugen getötet haben, nicht Allegra.
Şahidi Esperanza öldürmüş olmalı; Allegra değil.

Ex-FBI-Agent in Unterweltsmanier getötet.
FBI ajanı Francis Castle öldürüldü.

Demonstrierende Mönche getötet, verbrannt oder ertränkt.
Direnişçi rahipler katledildi… bazıları diri diri yakılırken, bazıları da boğularak öldürüldü.

Unser geliebter Antipapst, getötet.
Sevgili Anti-Papamız, öldürüldü.

Sie sagten, ein weibliches Metawesen hätte alle getötet.
Herkesi öldüren dişi bir meta var demiştin.

An8}während der Ardennenoffensive getötet oder verletzt.
Bulge Savaşında Müttefiklerin on binlerce askeri öldü veya yaralandı.

Er hat viele Menschen angegriffen und getötet.
Sayısız insana saldırdı ve öldürdü.

Einen weißen Wanderer getötet, hä?
Ak Gezen öldürdün, demek!