GROSSARTIGE ZUKUNFT ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• harika bir gelecek
• büyük bir gelecek

Großartige zukunft Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Eine großartige Zukunft?
Büyük bir gelecek mi?

Große Pläne für eine großartige Zukunft.
Büyük bir gelecek için büyük planlar.

Großartige Zukunft zu gestalten!
Harika bir gelecek yaratalım!

Was für eine großartige Zukunft!
Ne harika bir gelecek.

Eine großartige Zukunft erwartet euch!
Muhteşem bir gelecek sizi bekliyor!

Ich glaube er hat eine großartige zukunft vor sich.
Bence çok parlak bir geleceği var.

Eine großartige Zukunft wurde für dich arrangiert.
Seni büyük bir gelecek bekliyor.

Der Junge hat eine großartige Zukunft vor sich.
Bu çocuğun önünde parlak bir gelecek var.

Wurden ignoriert. Meine Pläne für eine großartige Zukunft.
Büyük bir gelecek için planlarım… görmezden gelindi.

Eine großartige Zukunft beginnt!
Harika bir gelecek burada başlar!

Gott hat für jeden ihnen eine so großartige Zukunft!
Allah herkese böyle güzel bir geçmişten gelecek yaşatsın!

Du hast eine großartige Zukunft hier.
Burada harika bir geleceğin var.

Railgun EMRG: eine neue Testphase und eine großartige Zukunft.
Railgun EMRG: Yeni bir test aşaması ve harika bir gelecek.

Auf unsere großartige Zukunft.
Beraber yaşayacağımız parlak geleceğe.

Doch stattdessen harrte ich aus, als würde ich auf eine großartige Zukunft warten.
Onun yerine sanki beklediğim büyük bir gelecek varmış gibi durdum.

Du hast eine großartige Zukunft vor dir.
Önünde harika bir gelecek var.

Deine Vergangenheit hindert dich nicht daran, eine großartige Zukunft zu haben.
Geçmişte yaşamak senin güzel bir geleceğin olmasını engeller.

Wir haben eine… großartige Zukunft hinter uns.
Arkamızda… harika bir gelecek var.

ABU bietet eine Welt voller Möglichkeiten und öffnet Türen für eine großartige Zukunft.
ABU, harika bir geleceğe kapı açan, fırsatlar dünyasını sunuyor.

Ich denke es gibt eine großartige Zukunft für uns beide.
Ben ikimiz için de güzel bir gelecek hayal ettim.

Eine großartige Zukunft vor sich. Kinder, die heute geboren werden, haben dank Antares.
Antares sayesinde, bugün doğan çocukların daha iyi geleceği olacak.

Er stellte sich seine großartige Zukunft mit seinem Vater vor.
Babasının yanında harikulade bir gelecek düşlerdi.

Dem Volk des Iran sage ich: Wir wollen, dass ihr eine großartige Zukunft habt.
İran liderlerine bir şey söylemek istiyorum, sizin harika bir geleceğiniz olsun istiyoruz.

Es ist eine großartige Zukunft, die Sie und Tony für mich ausgedacht haben.
Benim için Tony ile harika bir gelecek düşünmüşsünüz.

Kumpel, du bist nett, sportlich und hast eine großartige Zukunft vor dir.
Dostum, kibar, atletik ve önünüzde harika bir gelecek var.

So titelte das britischen Boulevardblatt"The Sun" am Wahltag:"Wenn Boris heute gewinnt, beginnt morgen eine großartige Zukunft.".
İngiliz basını'' oyunu kullandı'' The Sun:-'' Bugün Boris kazanırsa parlak bir gelecek başlayacak.

Diese Reise wird eine Vorbereitung auf seine großartige Zukunft sein, die unser Herr für ihn geplant hat.
Bu seyahat Tanrının onun için tasarladığı muazzam gelecek için bir hazırlık olacak.

Unser potenzielles Schicksal: Co-Creating eine wirklich großartige Zukunft für die Erde.
Potansiyel Kaderimiz: Dünya İçin Gerçekten Muhteşem Bir Gelecek Birlikte Yaratmak.

Und lasst uns unseren beschränkten Egoismus aufgeben um den Wandel willkommen zu heißen, um mit den Menschen dieser Region eine großartige Zukunft und Hoffnung und Toleranz zu feiern.
Ve sığ bencilliğimizden sıyrılıp, o bölgenin insanları ile değişimi kucaklayalım. Muhteşem bir geleceği, umudu ve hoşgörüyü hep beraber kutlayalım.

Im Plastic liegt eine grossartige Zukunft!».
Plastikte büyük bir gelecek var.”.