HEILIGEN FEUERS ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• kutsal ateş
• kutsal ateşin

Heiligen feuers Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Heiligen Feuers.
Kutsal Ateş.

Vesta- die Hüterin des heiligen Feuers.
Vesta- Kutsal Ateşin Meleği.

Am Fest des heiligen Feuers kam er in den Tempel.
Kutsal ateş bayramının ilk günü tapınağa geldi.

Die Vestalinnen waren die Hüterinnen des heiligen Feuers.
Vestal bakireler kutsal ateşi gözetirler.

Die Quelle des Heiligen Feuers ist entfernt.
Kutsal Ateş Kaynağı kaldırılıyor gibi.

Weil ja, wir sind jetzt die Wächter des Heiligen Feuers.
Çünkü evet, biz artık Kutsal Ateş Muhafızlarıyız.

Die Wärme dieses heiligen Feuers zu spüren.
Benimle bu kutsal Ateşin sıcaklığını hissetmeye…''.

Die Hauptheiligtümer der Kathedrale sind: der Stein der Salbung, der Stern von Bethlehem und die Säule des Heiligen Feuers.
Katedralin ana tapınakları şunlardır: Anointing Taşı, Beytüllahim Yıldızı ve Kutsal Ateşin Sütunu.

Prinz Shi, bitte lege die Quelle des Heiligen Feuers hier hinein.
Prens Shi, lütfen Kutsal Ateş Kaynağını buraya koyun.

Ihr müsst die Kraft des Heiligen Feuers in Innern freisetzen, die seit vielen Tausend Jahren geruht hat.
Binlerce yıldır içinizde uyumakta olan Kutsal Ateşin gücünü serbest bırakmalısınız.

Scheint, als hätte Ka Suo die Quelle des Heiligen Feuers gefunden.
Ka Suo Kutsal Ateşin kaynağını bulmuş gibi.

Er hat die Quelle des Heiligen Feuers hinter dem Eisvorhang hervorgeholt.
Kutsal Ateş Kaynağının Buz Perdesinden benim kullanmam için aldı.

Vielleicht weist mich die Quelle des Heiligen Feuers nicht ab.
Belki de Kutsal Ateş Kaynağı beni reddetmeyecek.

Ihr müsst die Macht des Heiligen Feuers befreien, das für viele Tausende von Jahren ruhend gelegen hat.
Çoğu insan için, binlerce yıldır uykuda olan içinizdeki Kutsal Ateşin gücünü serbest bırakmalısınız.

Aber wie können wir die Quelle des Heiligen Feuers entfernen?
Peki ama Kutsal Ateş Kaynağını kaldırmak için ne yapmalıyız?

Da die Quelle des Heiligen Feuers den Eisvorhang zerstören konnte, muss es etwas geben, das ihn wiederherstellen kann.
Kutsal Ateş kaynağı Buz Perdesini yok ettiği için, bunu onarabilecek bir şey muhakkak olmalı.

Ich habe oft versucht, mich der Quelle des Heiligen Feuers zu nähern, aber es ist mir nie gelungen.
Ama hiç başarılı olamadım. Kutsal Ateş Kaynağına birkaç kez ulaşmaya çalıştım.

Ihr müsst die Macht des Heiligen Feuers befreien, das für viele Tausende von Jahren innerhalb eurer geschlummert hat.
Çoğu insan için, binlerce yıldır uykuda olan içinizdeki Kutsal Ateşin gücünü serbest bırakmalısınız.

Obwohl Ka Suo und Prinz Shi die Quelle des Heiligen Feuers zerstörten, und sie dann befreien. müssen wir mit einem herztröstenden Zauber die geistige Kraft besänftigen um das Problem gründlich zu lösen.
Ka Suo ve Prens Shi Kutsal Ateş Kaynağını almış olsa bile içindeki ruhani gücü avutmak ve sonra da özgür kılmak için bu sorunu tamamen çözmek için kalp avutan büyüsü yapmalıyız.

Diese heiligen Feuer sollten die Menschen vor dem Winter beschützen.
Bu kutsal ateş, kış boyunca kişiyi kötülüklerden koruyacaktı.

Heiliges Feuer.
Kutsal Ateş.

Er hat das heilige Feuer ausgepustet.
Kutsal ateşi üfleyerek söndürdü.

Möge das heilige Feuer mich heilen, und der Rauch der Erde mich genesen.
Kutsal ateş beni iyileştirsin ve Dünyanın buğusu beni onarsın.

Sie haben heilige Feuer gezündet, und dann ist ein kleines Wunder geschehen.
Kutsal ateşi yakıyor ve belli bir süre sonra bir mucize gerçekleşiyor.

Gab es kein Mittel, das heilige Feuer, das in ihm entflammt war, in ihr zu erwecken?
Soktum mu içi nize şu kutsal ateşin kıvılcımını, sokmadım mı?

Die Sonne und das heilige Feuer zürnen mit uns Verlorenen!
Güneş ve kutsal ateş bize kızgın!

Die Vestalinnen hüteten das heilige Feuer.
Vestal bakireler kutsal ateşi gözetirler.

Das heilige Feuer.
Kutsal ateş sönmek üzere.

Das heilige Feuer der Sterblichen.
Ölümlülerin kutsal ateşi.

Das heilige Feuer ist vor dem Verlöschen.
Kutsal ateş sönmek üzere.