HERANGEHEN ne Demek Turkce - Turkce Çeviri S

Isim
Fiil
yaklaşım
ansatz
herangehensweise
vorgehensweise
annäherung
einstellung
haltung
vorgehen
approach
herangehen
ansteuerung
yaklaşmak
nah
zu nähern
annäherung
nahe kommen
zugehen
approximieren
näherkommen
yaklaşacaksınız
verbrenn
anzünden
zünd
zünden sie an
fackele
versenge

Herangehen Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Verantwortliches Herangehen.
Sorumlu yaklaşım.
Dieses Herangehen wird mich nicht retten.
Böyle bir yaklaşım beni kurtarmayacaktır.
Ans Unübersetzliche herangehen;
Tutarsız yaklaşımlar sergilemek;
Proaktives Herangehen an Probleme.
Problemlere proaktif yaklaşım.
Lass uns Stück fuer Stück herangehen.
Hadi bununla parça parça uğraşalım.
Wir machen zwei Herangehen bis 7 Tage.
Yaptığımız iki yaklaşım 7 gün.
Die Anzahl der Wiederholungen und des Herangehens.
Tekrarlar ve yaklaşımları sayısı.
Solches Herangehen zu wiederholen es ist nötig 7 einmal pro Tage.
Tekrar bu tür yaklaşımlar gerekir 7 günde bir kez.
Wie würden Sie heute an lhre Aufgabe herangehen?
Olursa, bugün işinize nasıl başlardınız?
Individuelles Herangehen an den Kunden- das Geheimnis unseres Erfolges!
Her müşteriye özel bireysel yaklaşım- başarımızın sırrıdır!
Man muss aber auch da nicht so wissenschaftlich herangehen.
Ama bu kadar bilimsel yaklaşmaya da gerek yok be.
Es gibt zwei Herangehen an die Kraftkomplexe im Trainingssaal, um abzumagern.
İki yaklaşım vardır güç kompleksleri spor salonunda kilo vermek için.
Lassen Sie uns realistisch an die bevorstehenden Wahlen herangehen.
Önümüzdeki seçimler konusunda gerçekçi olalım.
Man wird mit Vorurteilen an eine Sache herangehen und das ist nicht im eigenen Interesse.
Bir şeye önyargılı olarak yaklaşacaksınız ve bu kendi çıkarınıza değil.
Zweitens sollten Sie bedenken, wie Sie an CFD's herangehen.
İkincisi, CFD işlemlerine nasıl yaklaştığınızı düşünün.
Die allergische Vergiftung fordert anderes Herangehen, als die Lebensmittelvergiftung.
Alerjik zehirlenme farklı bir yaklaşım gerektirir, daha gıda zehirlenmesi.
Als Anwälte müssen wir an Probleme lösungsorientiert herangehen.
Bizler hukukçular olarak meselelere çözüm odaklı yaklaşmak zorundayız.
Wenn Sie mit Empathie an das Gespräch herangehen, haben Sie eine gute Chance, auch die schützendsten Eltern zu überzeugen.
Konuşmaya empati ile yaklaşırsanız, en koruyucu ebeveynleri bile ikna etmek için iyi bir şansınız vardır.
Die ukrainische Seite hat deshalb offenbar ihr Herangehen verändert.
Ukrayna saldırısı, onun bakış açısını değiştirmişti.
(Lachen)(Applaus) Mit diesem dezentralisierten,entmystifizierten Herangehen an die solare Elektrifizierung von Dörfern, haben wir ganz Indien erfasst, von Ladakh bis nach Bhutan- alles solar elektrifizierte Dörfer von Leuten, die ausgebildet wurden.
( Gülüşmeler)( Alkışlar) Güneş enerjisiyle çalışan köylerin bu yerelleştirilmiş veaçıklığa kavuşturulmuş yaklaşımlarını bu eğitimli insanlar sayesinde Ladakh tan Bhutan a tüm Hindistan a yaydık.
Um den Morse-Code zu lernen, musst du jedoch wie bei einer neuen Sprache herangehen.
Ancak Mors kodunda uzmanlaşmak için ona yeni bir dil gibi yaklaşmanız gerekir.
Daher müssen Sie idealerweise näher an die Natur herangehen und saubere Luft atmen.
Bu nedenle, ideal olarak, doğaya daha yakın hareket etmeniz ve temiz hava solumanız gerekir.
Händler sollten unabhängig von ihrer Handelserfahrung immermit größter Sorgfalt und Professionalität an die Disziplin des Handels herangehen.
Yatırımcılar, ticaret deneyimlerine bakılmaksızın,ticaret disiplinine azami özen ve profesyonellik ile yaklaşmalıdır.
Excitons könnten die Art und Weise revolutionieren, wie Ingenieure an die Elektronik herangehen.
Excitons, mühendislerin elektronik sistemlere yaklaşım biçimlerinde devrim yaratabilirdi.
An diese Stalinsche Formel muß man kritisch, vom marxistischen Standpunkt undvon verschiedenen Seiten herangehen.
Stalinin bu formülüne eleştirici, Marksist bir bakış açısından veçeşitli yönlerden yaklaşılmalıdır.
Unkonventionell an das Leben heranzugehen?
Yaşama farklı açılardan bakmak?
Ist es ok, so nah heranzugehen?
Bu kadar yakın mı olman lazım?
Wir empfehlen Euch dringend, an Euer tägliches Leben mit denselben Erwartungen heranzugehen.
Günlük yaşamınıza da aynı beklentilerle başlamanızı şiddetle tavsiye ediyoruz.
Es lohnt sich, mit Dollar und Sinn bewaffnet an die Aufgabe heranzugehen.
Dolar ve duyu ile donanan göreve yaklaşmakta fayda var.
Als sie an die Rolle von Grindelwald herangingen,„dachten wir darüber nach, wer das in eine interessante Richtung lenken könnte“?
Grindelwald karakterine yaklaştıkça şöyle düşündük,‘ bunu daha ilgi çekici bir yöne kim çekebilir?
Sonuçlar: 30, Zaman: 0.0872
S

Herangehen eşanlamlıları

herantreten

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce