KEIN KÄSE ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

Kein käse Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Kein Käse!
Aber kein Käse.
Ama peynir yok.
Kein Käse?
Peynir yok mu?
Okay. Kein Käse.
Tamam, peynir yok.
Kein Käse mehr.
Peyniri bıraktım.
Oh nein, kein Käse.
Oh, hayır! Peynir olmaz.
Kein Käse für Sophia.
Sophiaya peynir yok.
Amerika. Wird hier kein Käse benutzt?
Amerika. Peynir yok mu?
Kein Käse im vierten Tunnel.
Dördüncü tünelde peynir yoktur.
Aber warum isst sie kein Käse?!“?
Peki, niçin peynir yemiyorsun?
Aber kein Käse.- Gut.
Peynir değil.- Güzel.
Und er schrie weiter:„Kein Käse?
Peynir kalmamış mı” diye bağırdı HEM?
Aber kein Käse.- Gut.
Güzel. Ama peynir yok.
Als der Kunde hineinbiss, war kein Käse drin!
Müşteri ilk ısırığı aldığında… Peynir yoktu!
Aber kein Käse.- Gut.
Ama peynir yok.- Güzel.
Keine Eier, keine Milch, kein Käse.
Yumurta yok, süt yok, peynir yok.
Aber kein Käse.- Gut.
Güzel.- Çilek, peynir değil.
Du weißt schon, dass in der Kruste normalerweise überhaupt kein Käse drin ist?
Hamurun normalde peynirle birlikte gelmediğini anlıyor musun?
Kein Käse und kein Fleisch.
Hiç peynir ya da et yok.
Da ist kein Käse drin.;-.
İçinde peynir olduğunu fark etmiyorum bile.
Kein Käse und keine Milch mehr für französische Kinder.
Fransız çocuklarına peynir ve süt kalmadı.
Was, wenn morgen auch kein Käse da sein würde?
Ya orada yarın da Peynir bulamazsa ne olacaktı?
Aber kein Käse ist so gut wie Cheshire, nicht wahr, Mr. Pitt?
Ama Cheshire gibi peynir yok, orada, Bay Pitt?
Keine Paprika, keine Tomate, kein Käse, keine Zwiebel.
Biber yok, domates yok, peynir yok, soğan yok..
Es ist kein Käse, es ist Knoblauch.
Bu peynir değil ki, sarmısak.
Und für dich, Landsmann, ein einfaches Wiener Würstchen, keine Brötchen, kein Sauerkraut, kein Chili, kein Senf,keine Gurke, kein Käse, kein Geschmack.
Ve senin için koca adam bir tane sade sosis. Ekmeksiz, turşusuz, bibersiz,hardalsız salatasız, peynirsiz, lezzetsiz.
Kein Käse für uns, danke, wir sind laktoseintolerant.
Bizim için peynir yok, teşekkürler, biz laktoz intolerantıyız.
Einen Chefsalat, kein Schinken,keine Eier, kein Käse, Huhn, Julienne und dazu ein Dijon-Dressing.
Şey ister… Şefin salatası, jambonsuz,yumurtasız, peynirsiz haşlanmış tavuklu, julyan usulü kesilmiş Dijon soslu.
Nein, ich will keinen Käse!
Hayır, ben peynir meynir istemiyorum!
Sag meinem Bruder, er soll mir keinen Käse mehr schicken!
Abime söyle bana peynir yollamayı kessin artık!
Sonuçlar: 30, Zaman: 0.0295

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce