MICH MACHEN ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• yapmama
• ben yapayım
• ben hallederim
• halledeyim
• işi bana

Mich machen Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Lass mich machen.
Ben yapayım.

Gott! Komm schon, lass mich machen.
Bırak, ben yapayım. Tanrım!

Lass mich machen!
Dur ben yapayım.

Verdammt, lass es einfach mich machen.
Bırak da ben yapayım be.

Lass mich machen.
Ver ben yapayım.

Halt die Klappe und lass mich machen.
Sesinizi kesin ve bırakın da halledeyim!

Lass mich machen.
Bırak ben yapayım.

Was kann ich im neuen Jahr für mich machen?
Yeni yılda kendim için ne yapmalıyım?

Lass mich machen.
Bırak işimi yapayım.

Ich werde das Wasser wechseln. Lass es mich machen.
Usta Er Bannai, bu işi bana bırakın.

Lass mich machen.
Bırak ben halledeyim.

Ich will einmal etwas für mich machen!
Bir kereliğine kendim için bir şey yapmak istiyorum!

Lass mich machen!
Bırak da ben deniyim!

Ich schätze Sie müssen noch ein paar Besorgungen für mich machen.
Sanırım benim için birkaç iş daha yapman gerekecek.

Walter Lass mich machen.
Ben hallederim.

Lass mich machen. Scheiße!
Siktir! Ben hallederim!

Lassen Sie es mich machen.
Bırak, ben yapayım.

Lass mich machen, das ist ein ganz cooler Typ.
Bırak ben hallederim. İyi bir adam.

Lass es mich machen!
Bırakın ben yapayım!

Ich hatte wohl genug davon, dass andere alles für mich machen.
Sanırım insanların sürekli benim için bir şeyler yapmasından bıktım.

Lass mich machen.
Benim yapmama izin ver.

Ich gebe ihnen 50 Mäuse und Sie lassen mich machen was ich will.
Ben sana 50 papel vereyim, sen de ne istersem onu yapmama izin ver.

Hier let mich machen die milk.
Bırak sütü ben yapayım.

Und wenn du mir vertraust, mir wirklich vertraust, lass mich machen.
Bırak bunu ben halledeyim. Bana güveniyorsan, yani gerçekten güveniyorsan.

John… Lass mich machen.
Bu iş bende. John.

Lassen Sie mich machen. Oh, Entschuldigung.
Üzgünüm, affedersin. Ben, ben hallederim.

Dann lässt du mich machen.
Sen o işi bana bırak.

Lassen Sie mich machen, Soldat.
Ben halledeyim asker.

Dann lassen Sie mich machen.
Bırak halledeyim o zaman.

Lassen Sie mich machen, Soldat.
Bırak ben halledeyim asker.